AH BE İSTANBUL


Sana geldim geleli
Çocukluk yıllarımı benden çaldın 
Taşın toprağın altın dediler 
Halim yaman,dertlerim acı dolu
Dizlerim yürümez oldu
Elim kolum tutmaz oldu yaşam dalından 
Sokaklarında caddelerinde 
Mahallende gençlik yıllarımın hatırası var 
Ah BE İSTANBUL


Öğrenci yıllarıma hasret kaldım
Caddelerinde misket oynadığım o yılları çok özlüyorum 
Sokaklarında top oynadığım o yıllara hasret kaldım 
Çocuk parklarında şarap içirtip sarhoş ettin beni


Şarap mısın,rakı mısın 
Bira mısın,viski misin 
Yoksa fakirlik masasında meze misin 
Nesin,nasıl bir şehirsin 
Ne dostun,ne arkadaşın belli



Ne gecen belli,ne sabahın belli
Ne günlerin,ne ayların 
Nede yılların belli 
Sokaklarını,caddelerini
Mahallerini zehirlediler 
Ah BE İSTANBUL



Eskisi gibi tadın Tuzun kalmamış
Ben eski İstanbul'u çok özledim
Ne akşamların belli 
Nede düşmanın belli
Türkü evlerinde türküler okunmuyor 


Her dört köşene insan pazarlarını kurdular 
Güngöreninde gün yüzü göstermedin 
Karaköyünde insan pazarı  tezgahını kurdular 
Görmüyor musun İstanbul 


Kırdın gençlik kollarımı 
Parçaladın çocukluk kemiklerimi 
Havanı zehirlediler 
Ne evin,ne ocağın 
Ne ailen,ne akraban belli



Eminönünden emmiler olmuş kral padişah 
Bakırköyün olmuş fakir delisi
Avcıların olmuş insan avı 
Ne şarabın,ne rakın,ne biran
Ne viskin,nede meyhanen belli
Ne dertlerin,ne acıların
Nede sevgin belli
Zeytinburnun olmuş Kara zindan zeytini 


Ne ömrün,ne yaşantın
Ne hayatın,nede dünyan belli
Denizlerini kirlettiler 
Her yerlerini delik deşik ettiler
Aksarayın dönek sarayı olmuş
Seni sende kirlettiler 
Ah BE İSTANBUL


Acılarına rağmen hiç vazgeçilmiyorsun 
Babaların,damarcıların şehirisin 
Sanatçıları sanatçı yapan 
Tek şehirsin İstanbul 
Ne güneşin,ne yağmurların 
Ne karların,nede soğuğun belli
Ne kışın,ne yazın,ne ilkbaharın,nede sonbaharın belli 
Ah BE İSTANBUL


Ne aşkın,ne sevdan 
Nede evliliğin belli 
Ne zamanların,nede saatlerin belli 
Ekmek parası dedin 
Kendi kendine bizleri hapsettin 
Kula kulluk ettirdin 
Hani nerde çocukluk yıllarım 


Yirmi yılımı fakirlik içerisinde çürüttün 
Aç susuz bıraktın sokaklarında 
Parklarında garip canıma gazeteleri örtüp yatırdın 
Çok acılar çektirdin 


Sokaklarında ayakkabı boyacılığını yaptırdın 
Ah bir bile bilsen beni ne dertlere soktuğunu İstanbul
Kuru simit,kuru ekmek yedirttin 
Sevgiye,sevilmeye hasret bıraktın 


Sana geldiğime pişman değilim ama 
Senden çocukluk yıllarımı istiyorum 
İçim yanıyor,çiğerim yanıyor 
Gayri çok özlüyorum gençlik yıllarımı 
Ah BE İSTANBUL



Ne kızların,nede erkeklerin belli 
Ne ağaçların,ne toprağın 
Nede taşın belli
Ne gezmelerin,nede eğlencelerin belli 
Ne hastalığın,nede sağlığın belli 


Ne meyven,nede sebzen belli
Ne suyun,nede havan belli
Ne kuşların,ne baykuşların
Nede çakalların belli 
Ah BE İSTANBUL



Ne güzelliğin,ne çirkinliğin belli
Ne güzellerin,nede çirkinlerin belli 
Ne çiçeklerin,nede dikenlerin belli 
Ne dilin,nede sözün belli
Adın gibi İstanbulsun 
Acıların,ayrılıkların çok 
Ah BE İSTANBUL


ŞAİRİ, YAZARI: HANIM REMZİYE ZAZA MAHSUN TUĞRUL


18.03.2021
( Ah Be İstanbul başlıklı yazı zaza mahsun tarafından 21.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.