Arkamdan göz yaşı döküp ağlama.
Dua et cepheye varayım anam.
Oğlum Mehmet diye yürek dağlama.
Şu kahpe düşmanı göreyim anam.

Çanakkale derler bir garip belde.
Aynalı Çarşısı dolaşır dilde.
Baba yadigarı tüfeğim elde.
Varıp şu hesabı sorayım anam.

Koşarlar yiğitler Çay’dan, Şuhut’tan,
Kars’tan, Erzurum’dan, Mersin’den, Mut’tan.
Muhammed Mustafa geldi Uhut’tan.
Dur dersin ya nasıl durayım anam.

Ömer, Osman, Hamza, Ali orada.
Ebubekir Sıddık veli orada.
Resülün binlerce gülü orada.
Ben de o saflara gireyim anam.

Yıkayım düşmanın taht-ü taçını
Yolsun sakalını, yolsun saçını.
Ellerine verip süslü haçını.
Topunu denize süreyim anam.

Ardımdan hüzünle bana bak ama.
Asılma çocuksun diye yakama.
Şehadet denilen yüce makama
İzn-i İlahiyle ereyim anam.

Sami der şairim, ozan susmasın.
Destanı kanıyla yazan susmasın.
Bayrağım inmesin, ezan susmasın
Uğrunda canımı vereyim anam.


***************************
Bilirim evlada yanmaz mı yürek
Düşün ki cennete şehitler gerek
Şehit canındandır mahşere direk
Gideyim gülleri dereyim anam

Fatma Alageyik. 
*****************************
Bilirim küffara zûl oldu ölüm
Bizeyse cennete yol oldu ölüm
Sevdamız şehadet, bal oldu ölüm
Acına  balımı karayım anam

Mehmet Fikret Ünalan

( Kınalı Kuzuların Destanı başlıklı yazı Sami Biber tarafından 17.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.