Soldurmuş da soldurmuş
Vay arkadaş ne aşkmış
Saçı başı yoldurmuş
Vay arkadaş ne aşkmış

Genç yaşında kel etmiş
Almış aklı del’etmiş
Koyun gibi meletmiş
Vay arkadaş ne aşkmış

Boşa koymuş dolmamış
Dolu zaten almamış
İştah miştah kalmamış
Vay arkadaş ne aşkmış

Her dem kulak çınlatmış
Ta Fizân’dan dinletmiş
Kabız edip inletmiş
Vay arkadaş ne aşkmış

Ayaktayken çöndürmüş
Ocağını söndürmüş
İskelete döndürmüş
Vay arkadaş ne aşkmış


Gezmiş durmuş bağları
Erimiş tüm yağları
Delmiş bütün dağları
Vay arkadaş ne aşkmış

Girmiş aşkın moduna
Yanmış aşkın od’una
Dönmüş sanki oduna
Vay arkadaş ne aşkmış

Ölmüş ölmüş dirilmiş
Gah küsmüş gah darılmış
Yastıklara sarılmış
Vay arkadaş ne aşkmış

Ağlamış da ağlamış
Ciğerini dağlamış
Kıçı nasır bağlamış
Vay arkadaş ne aşmış

Kerem’in derdi gibi
Ömrünü verdi gibi
Kum yemiş Ferdi gibi
Vay arkadaş ne aşkmış

Ne ud kaval ne de ney
Sultan, ağa, paşa, bey
Görmez olmuş hiç bir şey
Vay arkadaş ne aşkmış


Sahralara düşürmüş
Derisini pişirmiş
Sami bile şaşırmış
Vay arkadaş ne aşkmış.
( Vay Arkadaş Ne Aşkmış başlıklı yazı Sami Biber tarafından 7.03.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.