rüyalara dalmış bir kentin saatleri
kaç gösteriyordu seyrediyordum
ve bir kış gecesinin kamçıları
utancından mor akıyordu deniz
surların gözlerinde hüzün
hisarlar sessiz ve yalnız
gerdanlık köprüler sisler içinde
doruklarında kar saklayan dağları
köyleri özledim eteklerinde
bayırlarında köyün sürüleri
pınarları gelincik tarlalarını özledim
sabahı buldu köy düşlerim
gökyüzünün kederlerini alan
birazdan güneşi bekleyen göğe
mor çiçeklerin güzelliği işlenmiş
kır çiçekleri bulutlar yerleşmiş
ve bugün bana özel bir gün olsun
ve sen her gün her giydiğin
mutluluk çizgileri kıyafetlerinle
bazı , en güzel gülümseme
bazı , her acıyla iç içe durumu
duygulara benzerdi giysilerin
sen en güzel giysili en duygulu
görenleri dönüştüren renklerin kalbisin
mutlulukları kayıp insanlarız
bizi seven sadece giysilerdir
renk renk çizgi çizgidirler
ve beklenmedik hayat refleksleri
kimi zaman bir sessiz kayboluş
kimi zaman bin özlemle dönüş
yeni fark edilen bir misafir ya da ,
kurtarılmış fotoğraflardan çıkar geliriz
anı değiştirir tebessümlerimiz
geri dönülmeyecek saklı yıllarımız vardır
duygular özel işaretler bırakır gözlerimize
kimi fotoğraflarda gizlidir
ve en güzel giysili sen istanbul'u
bugün bu sabah ve şafakta
titrek birer öpücük her biri renkleri
yalnızlığım derin bir bıçak izi
renkleri olmayan bir mevsim
yelkenlisi olmayan bir deniz
geldi gitti bin bir düşünce
rüyalara dalmış şehrin içinde
renklerle ..