Şimdi Gönüllere Attık Demiri Gönül Limanındayız
Ellerde mendil kollar kırık
Meçhule değil yarına giderken zaman
Alınacak mendiller kollar sarılacak
Sessiz limanlar neşeler elbet dolacak
Rıhtımlarda sessizlik kovulacak bir bir
Matem havası neşeyle değişecek elbet
Biçareleri taşıyan gemide gönüller gülecek
Bir çakıl taşı ısınırken içimizde
Bizler mi ısınmayacağız hep donuk mu kalacağız
Bir gelincik çiçeği açar yüreklerde
Açtıkça çiçekler açılır sarılır yaralar
Sanmayın vaktimiz yok gelmeye
Yoldayız onca sapkın düşünceli fikirlerle mücadele içinde
Mezarlarda değil gönüllerde çiçekler yetiştireceğiz
Ovalarda
Yaylalarda
Bahar bahar açan
Dar sokaklı gönülleri genişletiyoruz mütemadiyen
Patlamaya hazır fitiliyle duruyor
Vakit geniştir ufuk sandığımızdan daha yakınken
Hangi sızıya merhem olacağımızı sorma
Arkamızda gelen sizler varsınız
Büyük bir aşk ki yüreğimizde
Fırtınalarla korkuları silecek güçte
İşte derman işte merhem
Hakka döndüm
Yönümü sana döndüm sanma ki başka yöne döndüm
Kalsak ta içimizde hep yürüyoruz ötelere sessizce
Ne demiş Üstat
Şimdi gönüllere attık demiri gönül limanındayız
Meçhule değil bize kendimize ait limandayız
Binlerce yolcu iç içe gönül gönüle sarılmış
Mutluluğa kalkar bir gemi gönüllere bu limanda
Gözbebekleri gülenler o kadar şen ki
Gemimiz uçuyor yol alıyor havada
Ayaklarımız gönlümüzle değdikçe acılar sancılar küçülüyor
Canları korku içinde korku imparatorluğunu yayanların
Hazin sonları geldi ya işe kalkarken mutluluğa bu gemi
Limanlar sahiller sokaklar şehirler artık şen
Mehmet Aluç