keşke mecnun gibi yansaydım kor çöllerde 

tutunmadan kuyularda ışığın körlüğüne

gecenin çarşafları mistik örtü rüyalarıma

ıssızlık ihtişamlı, özlemim âlemin sahibine 



ve sabırla yazsaydım adını çayın deminde 

göz kapaklarına nur düşen bir derviş gibi

ağlasaydım izlerken o sonsuz açık parlayanı 

kutsal kılsaydım sarhoşluğuma ilahî aşkını



uzak dursaydım insanlığın aciz kıyılarından

atsaydım kendimi dağların ve kırların bağrına

ruhum kır çiçeğine düşen taze şebnem olsaydı

hayat verseydim leyla'nın sonsuz saf düşlerine


son bir kez yaslansam imanın kutsal ateşine

kavuşmak nasip olur muydu âlemin çatısında

bir tek leyla'yı sevseydim belki de tapsaydım 

benzer miydi halim firavunun son anındaki ibadetine…



( Sessizliğin İlahi Senfonisi başlıklı yazı Mikail Dede tarafından 9.12.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.