Merhaba arkadaşlar, bildiğiniz gibi ilk Aslıhan Hanım'a yazarak bir Tık Tık Tık serisi başlattım. Amaç arkadaşlarımızı sayfamda konuk ederek onları kendilerinin izin vereceği ve belirleyeceği çerçevede yakından tanımak, dostluk ilişkilerimizi geliştirmek.


Sabah akşam en azından sesini duymasam içimin rahat etmeyeceği Mehmet Fikret Ünalan ağabeyimi ailemden olduğu için seriye dahil edip etmeme konusunda kararsızdım, maAşallah sosyalitesi nedeniyle tanımayanı da yoktur. Ama yine de diğer dostlarımızın ağabeyimle ilgili merak ettiği hususlar olabilir diye düşünerek ve paylaştığım dönemde de pandeminin en sıkıntılı anlarında çok okunamadığını düşündüğüm bir şiirimi tekrar paylaşarak kendisini ve tüm dostlarımızı sayfama davet ediyorum. Ne merak ediyor iseniz sorabilirsiniz kendisine, buradan yanıtlar :)) Mesela; malvarlığı dökümü nedir? Bankada kaç parası var? IBAN numaralarının dökümü :)))))


Şiirde kendisi hakkında pek çok bilgi olduğu için serimin amacına uygun. Biraz uzun ama idare ediniz artık :)) Ağabeyim gece gündüz tamamen gönüllü olarak ve insan sevgisi nedeniyle sürekli hepimizin sayfasında, bizlere hitaben yazdığı şiirler de cabası, bi onbeş dakikanızı da ayırıverin gali :)) Çok daha fazlasına layık benim ağabeyim. Mayıs ayı Ünalan'ların doğum günü ayıdır, ne tesadüf ki ben ve eşim de Mayıs doğumluyuz :)) Şiirimi o tarihte yazmıştım.




ÜNALAN AİLESİ



O kadar duyurmuş artık, kutlamasam ayıp olur

Neyse yazayım birazcık, bu işin bir de yazı var

Hem tatil beleşe gelir, hem adet yerini bulur

Sayesinde okunmanın, şahsıma mahsus hazı var


 

Bakın peşin söylüyorum epey uzun yazacağım

Kul Fikret’i anlatmak zor mısra mısra azacağım:)

Acep bir hata edip de kuyumu mu kazacağım?

Tavukları hazırladım, Güzelçamlı’da kazı var :)


 

Tanıştığımız dönemde bir garip Orhan Veli’ydi

Felsefesi uçuk kaçık, entel dantel  şiveliydi

Güvenmeden pek açılmaz  pandora çerçeveliydi

Yersiz konuşmayı sevmez,  boş söze itirazı var


 

Çevresi geniş sosyaldir lâkin her ortama dalmaz

Konu ne olursa olsun derdine Fransız kalmaz

Evrensellikten saparsan evine barkına almaz

İnsanoğlu çeşit çeşit, uyarı var uymazı var


 

Harbi ol canımı ye der, kıvırtana çok  pis çakar

Sağın solun oynar ise gözünün içine bakar

Bir de yalan karışırsa tüm geçmişinizi yakar

Çok zor gelir kolay gider, ayanı var aymazı var


 

Tevazu ve hoşgörüyle her beden kostüme sığar

Sen yeter ki makûl davran gürlemeyi bilmez yağar

Karanlıkta ağlıyorsan gecene ay gibi doğar

Hayat renklerine vakıf,  siyahı var beyazı var


 

Amma da uzun şiirmiş, bu okunur mu demeyin

Duyarsa ağabeyimden sakın ha zılgıt yemeyin

Mizahi imgelerime zoraki gülümsemeyin

O anlatmakla bitmez ki sanki bana niyazı var



                                                       
Hem en çok okunanımız hem de yorumlananımız

Bir kaçını yazsam bile sayfalar sürer anımız

Üç beş gün sesi çıkmasa eksik kalır bir yanımız

O şiirlere sığmaz ki, burda çoğu yok azı var


 

Gayet samimi olarak ahvale saygı gösterir

Üstüne çok giderseniz  bu sefer kaygı gösterir

Hele atışmaya kalkan kendini baygı gösterir

O makamlara uymaz ki, hüzzamı var hicazı var


 

Dünyaya iki kez gelmiş mübarek Benjamin Button

Nevin’den önce Nevin’den sonra delikanlı tonton :)

Bekarken ağlardı ne bu her gün diyet dardanel ton

Evlencem diye tutturdu, oluru var olmazı var


 

Öncesini bağladık on kıtada şimdi sonrası

Sezon final yaptı gayrı çok şenlenecek burası

Dansa Edebiyatevi , çalsın düğün orkestrası

Ömrümü yedin ağabey evlenmenin cevazı var


 

Mayıs ayının anlamı Ünalan’larda başkadır

Son yılların resitali kayıtsız şartsız aşkadır

Sevgili eşi Nevin’le saadeti bambaşkadır

Zahar bugün doğum günü, baharının solmazı var


 

Hazır Nevin demiş iken bu faslı açmamız lazım

Başlangıçta çok zor geldi hemen edemedim hazım  

Elbet sevgimden latifem geçer kardeşime nazım

Eşime öz abla oldu, hanemde imtiyazı var


 

On parmağında on yüz bin marifet bazen çekemem

N’apıyim kıskanıyorum, o varken ben gerekemem

Kul Fikret zil zurna aşık, içine nifak ekemem

Paylaşmak çok zormuş yahu, yokken bile mecazı var


 

Sağlıkçı kökenli, ressam ve bağlama donanımlı

Hem ev hanımı hem mal mülk gani gani kazanımlı

Emekli maaşı bonus, entelektüel tanımlı

Ağabeyimi kaybettim :(:(  ha bir de cazı sazı var


 

Halk korosunda söylüyor gali tenor da kocası :))

Hanım torpilli bizimki, dizinin dibi locası

Acaip tırsar yengeden, namevcut akıl hocası

Ah kaliteli yaşam ah, yananı var yanmazı var


 

Hanımı pazara gitse ihtiyarım hemen yazar

Öldüm bittim çok özledim, tükenirim azar azar

Gelmiyorsan bir  mesaj at, haber bekliyor Gülizar

Ve tencere kafa aşkı,  al cüzdanın çıkmazı var :)


 

Onsekiz Mayıs oğlunun, Barış’ımızın doğumu

Pamuk kalpli ağabeyim gözlerindeki buğu mu?

Her bi şeyine yetmişsin sanki sokak çocuğu mu?

Şimdilerde torun bekler, gelinin aragazı var :)


 

Nizamiyeden birlikte teslim ettik taburuna

Isparta, Eğirdir, Burdur derken oturduk buruna

Son anda biraz takviye yaptık abur cuburuna

Yer gök ağlar, baba ağlar, ayrılığın infazı var


 

Mahzun kaldı, vakte nispet çiçek ekti bahçe sürdü

Meşgaleyi abartınca nasırına merhem sürdü

Teskere restini gördü, otoyu kışlaya sürdü

Hasret onura evrildi, elde vurdumduymazı var


 

Doğum günün kutlu olsun sevgili Nevim kardeşim

Yeğenlerin de kutluyor, kucaklıyor seni  eşim

Bize sanki gözüküyor Güzelçamlı’ya yerleşim

Hayırlısı diyelim de gelecekte hicazı var


 

Ne acı bir tarih ve de onca  şaşırtan rastlantı

Ne sevecen bir tarih ve bunun da adı yaşantı

Aynı gün anne rahmetli, sevince yasak abartı

Ruhu şad mekanı cennet, fatihası,  namazı var


 

Gurbette iki ablası, kanguru memleketinde

Çakma biraderi yaşar, yol geçim bereketinde

Benim has kardeşi o top koştursun kriketinde

İşte Ünalan kadrosu, uslusu var haylazı var


 

Tasavvufta bir yazar ki yakın zamanda erecek

Her şeyden davacı  olur, kim defterini dürecek

Atamla yatar kalkar Kul Fikret izini sürecek

İyi ki varsın ağabey, bugün yarın var, mazi var

 

 

MCU



"hicaz" kelimesi iki kez cinas'lı olarak kullanılmıştır.
( Tık Tık Tık Mehmet Fikret Ünalan Ağabeyciğim başlıklı yazı MCU :) tarafından 9.10.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.