Biz kaza mı yaptık

Aydınlık yarınları ararken

 

Güneşin ayağına mı çarptık

 

Sen giderken

Yüzünde hafif gölgeler

Elinde kolunda yanık yarası

Gururun sapasağlamdı

 

Ya ben

Topal şafakları bile görmedi gençliğim

 

Yıllarım yıldızlar arası gerilmiş iplere asıldı

Aylardan aylara geçmek cambaz oyunu

 

Alaca karanlıkta can havliyle büyüdüm

 

Omurilik felçli gönlümde

Sırtüstü yatırırken hasretini

Bir çift nemli gözle

Hep karşımdaki duvara

Gülüşünü çengelli iğneyle astım gülüm

 

Yüzünü karanlığa dönüp yatan bir mavi

Önünde çelikten bir perde olmasa

Kanat tüylerim tek tek yolunmasa

Seninle bulutlarda uçmak ne güzel olurdu gülüm

 

Morarmış gecelerin üzerine

Sararmış anılar serpildi

Aralara acılar sırmalandı

Yokluğun bindallı kadifeye benzedi gülüm

 

Zaman geçmiyor

Saliseler göçük altında

Saniyeler eziliyor

Dakikalar feryat figan

Saatler seni bekliyor

 

Molozları zamanın üzerinden kaldırıp

Ela gözlerini görme vakti gelmedi mi?

Daha gelme vakti gelmedi mi gülüm

 

Geçmiş karanlık toz duman kördüğümken

Geleceğin çözülme vakti değil mi gülüm

 

Güneşin ayağını sarma vakti gelmedi mi?

Şafağın koşma vakti gelmedi mi?

 

Gel artık gülüm

Gel


( Gel Artık Gülüm başlıklı yazı Kazım Gök tarafından 10.07.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.