Kokusu Sinmiş

Toprağa ellerinin kokusu sinmiş yağmur misali.
Kirli dünyaya düşen ilk damla gibi buram buram..
Ne de güzel dağılmakta,
Burnuma, gözlerime, yüreğime,
       umarım senin de yüreğine...

Karanlığın ortasında umuda alev
Aşka davet, özleme vuslat,
Yarına davet, 
Bna eziyet sanki..

Ellerine rüzgarın kokusu sinmiş,
Bir meşenin palamudunu, bulutlara ekerken.
Ve aya,
Ve güneşe, tüm kainata...
Ayrılığa baş kaldıran kardelenim
Yüzünü aydınlığa seren çiğdemim,
Hasret gözyaşlarımı görmeyenim
Parmaklarının şefkatiyle nefes aldığımı bilmeyenim...

Hangi atom bombası siler bu kokuyu
Hangi afat, tufan...
Hangi hançer, yüreğime saplanan...

Ellerine toprağın kokusu sinmiş
Şu an başımı yasladığım,
Duyman için Allah'a yalvardığım...

Şimdi bir volkan daha patlattım havai fişek niyetine 
Bilirim duymayacaksın, görmeyeceksin,
Belki hissetmeyecek, bilmeyeceksin.
Ve yine kanatacak yüreğimi kırmızı karanfil misali lavlarım.
Büyüttüğüm, savurduğum ve içinde savrulduğum lavlarım
Benim lavlarım

Elime elinin kokusu sinmiş.
Toprak gibi, rüzgar gibi, güneş gibi, deniz gibi...
Silmiyorum, silemiyorum...
Yokluğunda kokunla avunup,
Hiç var olmayışını sindiriyorum.

Özlemime yüreğinin kokusu sinmiş.
Dindir...

( Kokusu Sinmiş başlıklı yazı Sinan Ceylan tarafından 6.05.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.