Sevdanla Yorgun


Açıldık ufka hayalen, sonsuz arzularla

Bir ummana düştük fırtınalarda yelkensiz

 

Gel bahtım uçarak gel ki nurdan kanatlarla

O nur ile çözülsün sırlar içindeki giz

 

Tahammül son kertesinde yeis vurgunuyla

Peşinde koşmaktan yorgun düştük sevdanla biz

 

Hallerden hallere girip ayak sürçmelerle

Seninle uyuyup sana uyandık çaresiz

 

Aşk kısırdı, gönlümce sana yakın olmakla

Gül koynunda bülbül bile ötmedi gayretsiz

 

Gönenmek vardı ışıldayan gümrah çehrenle

Yollar uzadı kuyular derinleşti sensiz





Yalnızlık an be an büyür dar sokaklarında

Kimsesiz yolun garip yolcusu bir biz miyiz

 

Bulsa beni, bir kuş kokun taşır kanadıyla

Öyle bir mecradayım işte yurtsuz ve yersiz

 

Sis gibi dağılır hüzün ya da kaygılarla

Artar bir yanımız bir şeylerden eksiliriz

 

Gözyaşı taşır da Süreyya’dan, bulutlarla

Bazen Poyraz bazen de Meltem olur eseriz

 

Uzun bir nefes al sevdiğim hatıralarla

Say ki derelerde açmış iki dal Nergisiz

 

Dağlar aşmışız rüzgarla uçan kokumuzla

Birbirine eklenmiş hayatlarla ikimiz

 

Üstümüzden mevsim diye geçen zamanlarla

Her devran biraz daha bir daha tükenmişiz

 

Savrulmuşuz diyar diyar yeni tohumlarla

Bir yar kenarında özgür, yeniden bitmişiz

 

Gel, yitmeden üstümüzde bir yığın toprakla  

Nefes almak marifet değil sevmekle biziz

 

Doğarken başlamaz sevgimiz bitmez ölmekle

Zamanın hiç bitmediği yerde beraberiz

 

( Sevdanla Yorgun başlıklı yazı bî-Vefa tarafından 18.04.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.