İŞ/TE KADIN OLMAK
 Ve Allah kadını yarattı..Sizlere, bir zamanlar Hollywood'da erkeklerin hayallerini ve rüyalarını süsleyen bir aktristten söz etmeyeceğim..Uygarlık tarininden bugüne, Millenium yıllarını yaşadığımız süreçte, henüz statüsü netleşmemiş kadınların yarasına basıyorum parmağımı..Erdemli, saygıdeğer, özgüvenli, yüreği sevgi dolu ve eş olmanın sorumluluğunu lâyıkıyla taşıyabilen erkekleri tenzih ediyorum. Sözlerim ortaya, isteyen üzerine alınabilir.     
      Hemcinslerim! Bu satırlarda, bizlere de atıflar mevcut..Hem nalına, hem mıhına. Tabi; olması gerektiği gibi..Feminizm propagandaları, kadın hakları yürüyüşleri ve mitingleri yapmaktan ziyade, daha objektif, akılcı bir bakış açısıyla beklentileri kaldırarak, bireysellikten toplumsala dönüşecek gayretimizle üstesinden geliyoruz; geleceğiz her şeyin..Varoluştan bu yana malesef, hakiki misyonuna aykırı birçok sıfatlar ve deyimler yüklenmiş kadına.."Eksik etek, saçı uzun-aklı kısa, kaşık düşmanı, karnından sıpayı-sırtından sopayı..." vb. Kadının ilk mücadelesi, hayatta kalabilmek olmuş. Cahiliye döneminde kız çocuklarının diri diri toprağa gömüldüğünü hepimiz biliyoruz. Hali hazırda cehaletin, ataerkil aile yapısının ve eğitimsizliğin
aile üzerinde olumsuz etkileri hüküm sürüyor..
   Yıl 2020..Ne yazık ki kadın, gelişmiş ülkeler de dahil olmak üzere, dünyanın her yerinde fiziksel ve duygusal şiddet görüyor, ya da eşleri tarafından adeta, katledilerek öldürülüyor..Ülkemizdeki tabloya baktığımızda, kızlarımız bazı kesimlerde başlık parası karşılığında evlilik kamuflajıyla satılıyor, töre cinayetlerine veya isteği dışında, berdele (karşılıklı kız alıp verme) kurban ediliyor..Sindirilmiş, aşılanmış ve öğretilmiş koşullu çaresizliğin girdabında, belirsizce dönüp duruyor, korku kültürüne teslim oluyor..
    Nihayet gün geliyor, devran dönüyor..Karanlık zihin hapishanelerinin demir parmaklıklarını ruh gücüyle aralayan kadın, yaşadığı tüm sancılı dönemin, yeni kimliğinin doğumu olduğunun farkındalığıyla, artık bu platformda ben de varım, biz de varız diyebiliyor..Kadın, teknolojinin artı etkileriyle, global dünyada ve genel anlamda diğer kadınları gözlemliyor, olumsuz koşullarını değiştirebilmenin olanaklarını aramaya başlıyor..Ekonomik krizlerin tek sevindirici yanının, kadın için pozitif itici güç olduğunu göz ardı edemeyiz..Ne yaman çelişkidir ki, girişimci olmak isteyip girişemeyen kadına en büyük destek, önceleri engelleyen, çeşitli bahanelerle önlerine setler çeken eşlerinden geliyor..Bu bonservis, kadının ekonomik özgürlüğünün yanı sıra, sosyalleşmesini de sağlıyor..Kadın ayaklarını yere sağlam basmaya çalışırken, bu defa iş hayatında başka bir kadından veya, kadınlardan da zarar görebiliyor. Özel sektörde işletme, kurum ve kuruluşların sahiplerine yakınlıkları sebebiyle diğer bir kadının kaderinin, kendi iki dudağı arasında olduğunu zanneden biçareler de var..Bilinç düzeyi düşük, gelişimden yoksun bu kişilik tipleri, emekçi, erdemli, donanımlı, üretken ve potansiyeli olan kadınların işten çıkarılmasına neden olabiliyor. Bir arada olmaları mümkün değil.. Çünkü, asla onlar gibi olamayacaklarını, kendi acziyetlerinin ortaya çıkacağını biliyorlar..
İnsan olarak doğmuşken, neden insanca
düşünemiyor, partnerlerimizle daha kaliteli, daha seviyeli yaşayamıyoruz? Negatif güdüler güdülemez mi? Nefret-sevgiye, kıskançlık- güvene, kırmak-onure etmeye, şüphe-güvene, değersizlik-şefkate dönüşemez mi? Çok mu zor? Asla değil..Bütün tabuları yıkabilir, ilişkilerimizi olumlu dengelere oturtabiliriz..Tabi, istersek..Kalıplaşmış düşüncelerden uzaklaşıldıkça, iş dünyasında tezatlıklar göze çarpıyor. Erkeklere veya kadınlara özgü bilinen, özdeşleştirilen mesleklerde hem erkekleri, hem de kadınları görebiliyoruz. Aşçılık ve terzilikte, istihdamda en büyük kitleyi erkekler oluşturuyor. Kadınlar da lojistik sektöründe şoför ve ağır sanayide çalışan işçi, teknisyen, tekniker vb. alanlarda çalışabiliyorlar. İstatistiklere göre kadın, aile bütçesinin önemli bir sacayağı olduğunu kanıtlamış durumda..      
    İş dünyasından başarılı pek çok kadının adını zikredebiliriz. Benim idolüm, zamanın coğrafyasında, dönemin bütün zorluklarına rağmen kervan ticareti yapmış olan, Hz. Hatice Validemiz'dir.."Bildiğim ilk ve tek kadın girişimcidir" Zordur kadın olmak, çalışan kadın olmak..Evde ya da iş hayatında çalışan kadınlarımıza sesleniyorum.."Hem eş, hem anne olarak tüm çabalarınızın, keskin sınırlarınızın başarıya odaklı olduğunu memnuniyetle görüyorum.. İş dünyasının bir neferi olarak, her birinizi gönülden kutluyor, sevgiyle kucaklıyorum".                        Semra Koca                                                                                                                                                        

( İşte Kadın Olmak başlıklı yazı Semra Koca tarafından 17.04.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.