Nasılsa Alevler Bıraktı Avuçlarıma Bir Deli Hasret
NASILSA ALEVLER BIRAKTI AVUÇLARIMA BİR DELİ HASRET
Kaç bahar böyle geçti kimbilir? Zemherilerin ayazlı emanetini, sırtıma vurdu bir yar. Kaçıncı kere, saatleri susturuyorum gözlerimin amâlığında? Kaç yakamoz ödünç teninde saklamışım, bilemeden? Başıma beladır, hayatla aramı açan yüreğime işlediğim bu nakış.
Sen saklanılmaz bir yara, bir gülün yaprağındaki çiğ tanelerim. Soluklarınla üfle! Yüreğimde yanan cehennem alevlerini şimdi. Zafer kazandım diye haykır,durma bağır avaz avaz! Bir masal düşürmüş ardına kuzey yıldızı, sonsuz parlaklığında.
Dökülsün aynaların sırları, uçurumlarını baş ucuma koyuyorum artık. Figanımsın, gidişinin menzilinde mevsimsiz karlarda üşüdükçe, Nasılsa alevler bırakır avuçlarımdaki gölgene, bir deli divane hasret.
Uzakta değil bak tam şuramda, sol yanımda. İntihar süsü verdiğin sevdam faili meçhullerde sanma. Bir bulut düşüyor düşlerin ortasına, hüznün kapı ardında küçük kız ağlıyor. Kanım akmazdı inan. Soluklarıma Yusuf ‘un râyihâsıyla sürdüğün leylaklar solmasaydı.
Bir volkana bir kıvılcım düşsün ne farkeder ki ben mahşerlerde yanarken? Sensiz çıplak, bu kentin yorgun kaldırımlarına düşer artık, yitik papatya falları. Korkum yok ki artık,sol yanımda kilitli kalmışlarla can çekişirken. Çoktan ölümün rengi düştü sözlerime, dilimde tek hece sen kıyamadığım.
Tüm kitaplara, senin isminle ettiğim yeminler dağlandı dudaklarımda. Yazdım, gözyaşlarımla musallada kılınan son secdemde, ahdım olsun. Paslı bir çivi, ihanetin sökemediğim yüreğime ram olmuşken, Öyküm, mühürlü dudaklara bakan sırda saklı bir münzevi aşk.
Yüreğimdeki sürgünün nabzını çoktan vurmuş bir Azrail. Pamuk ipliğindeymiş aşkın boşver, Şimdi, senle esen rüzgârlara savrulan yapraklara yazdım, ben vuslatı.
Kokundan uzak kaldığım an kadar , Sesinde vurulduğum çocukluğum kadar ölmem artık. Sen sustukça çıkmazlı tenhalarında çok şahadet getirdim ben. Ötesi yok bir sevda öldü, kaldır hadi ihanetinle yere düşen cesedimi.
( Nasılsa Alevler Bıraktı Avuçlarıma Bir Deli Hasret başlıklı yazı yasemin-cana tarafından 3/2/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
