Amsterdam’ýn turistleri adýnda öykü serisi yazmýþtým. Daha sonra bu öykü serisini biraz deðiþtirip roman olarak yazdým. Amsterdam’ýn turistlerinde 1980 ile 1990 yýllarý arasý Anadolu’nun kýrsal kesiminden Batý Avrupa’ya turist vizesiyle gelip kaçak olarak çalýþan daha doðrusu sömürülen gençlerimizi yazmýþtým.  Bir kýsmýnýn, sadece sömürüldükleri yetmezmiþ gibi gurbet elde kötü alýþkanlýklar edinip hayatlarý periþan olmuþtu. Kimileri esrar, kimileri kumar kimileri de alkol baðýmlýsý olup yýllarca sürünmüþlerdi, halen sürünenler var desem abartmýþ sayýlmam. Amsterdam’ýn turistlerinin geride býraktýklarý ana, baba, eþ ve çocuklarýn çektiklerinden hiç bahsetmeyelim, konu farklý.

Aradan yýllar geçti, Türkiye’den Amsterdam’a halen turist geliyor ama bir farkla. Son zamanlarda gelen turistler gerçekten de gezmek, görmek ve eðlenmek için geliyorlar.  Diðer bir fark, kýrsal kesimden deðil büyük þehirlerden geliyorlar. Gerçekten turistik amaçla gelenler þehir merkezdeki otellerde kalýp Türk veya Müslüman mahallesi sayýlan yerlere hiç uðramýyorlar. Amsterdam’ýn merkezinde çok sayýda bulunan tarihi binalarý, kanallarý, müzeleri, pahalý dükkânlarý, kafe, bar gibi mekânlarý veya meþhur coffeeshop adýndaki esrar haneleri ziyaret etmekledirler. Þehir dýþýnda ise yel deðirmenlerini, lale bahçelerini ziyaret etmekledirler. Amsterdam þehir merkezi her yönüyle çok pahalýdýr, mesela bir gece otel için en azýndan 700 TL ödenir. Bu bakýmdan sýrf turistik veya eðlence nedenlerle Türkiye’den Amsterdam’a gelenler büyük bir miktar para býrakýp giderler. Yanlýþ anlaþýmasýn, kimsenin yediðinde, içtiðinde, gezdiðinde veya parasýnda gözümüz yok. Ýsteyen istediði yere gidip istediði kadar harcar, kimse karýþamaz.

Türkiye’den sadece Avrupa’yý gezip görmeye çýkýlmýyor elbette. Son zamanlarda Suudi Arabistan’a umre için gidenlerde bir artýþ görülmektedir.

Az önce izah ettiðim gibi mesela Amsterdam’a gelip esrar çekilmesine kimsenin gýký çýkmazken umreye gidilmesine itiraz edenler çýkabiliyor. Hatta umre turlarýna devletin el atmasý gerektiðini bile savunanlar var. Umreye turistik amaçlý gidenler varmýþ, Suudi Arabistan hac ve umre gelirleri ile bol bol silah alýp Türkiye’ye karþý olan terör örgütünü filan destekliyormuþ…

Yine Amsterdam’a dönüyorum; PKK terör örgütü sözde meclisi 1990’lu yýlarda Amsterdam’da kuruldu!  Türkiye’ye karþý olan, kanlý eylemler yapmýþ olan aþýrý bir komünist terör örgütü de Amsterdam’da büro açmýþtý. Hollanda devletinin Türkiye’ye karþý olan örgütlere verdiði destek halen bitmedi, þimdi de çok sayýda fetö’cüye sýðýnma hakký verdi. Diðer yandan kendi vatandaþlýðýna geçmiþ olan Fetö’cüler de adeta koruma altýna sayýlýrlar.

Sadece merak ediyorum, devlet Türkiye’ye karþý olan,   zarar veren bütün örgütlere maddi, siyasi destek veren mesela Batý Avrupa ülkelerine turist götüren turlara da el atsýn mý? Devlet, insanlarýn rahatlýkla esrar alýp kullanabildiði Hollanda’ya gelmesine bir hal çaresi de düþünsün mü?

Sayýn büyüklerimin verecekleri cevabý bilemem ama bence devlet evvela vatandaþýn: can, mal, saðlýk ve sosyal güvenliðini saðlamalý. Devletimiz zaten vatandaþýn her türlü güvenliðini saðlýyor denebilir ancak en ufak bir tartýþmada taraflar üzerinden býçak veya baþka bir silah çýkarýp muhatabýný yaralayabiliyor veya öldürebiliyorsa yeterince can güvenliði yoktur, vesselam!  Özellikle kadýn cinayetlerini veya kadýna yönelik þiddeti çözsün. Ýþsizlik, pahalýlýk, konut, trafik gibi sorunlarýn varlýðýný kimse inkâr edemez, devlet en kýsa zamanda bu sorunlara el atýp aþaðýlara çekmelidir.  Toplumdaki eðitim ve kültür seviyesizliðinden þikâyetçi olmayan yoktur galiba;  vatandaþýn eðitim ve kültür seviyesini yükseltsin.  “Bugün git yarýn gel!” gibi bürokrasiyi,  “hemþerim kesenin aðzýný aç! “ diye rüþvet istenmesini önlesin. Çevre sorunlarýný azaltsýn, þehirleri yaþanabilir hale getirsin gibi daha nice konular sýralayabiliriz ama bu kadarý yeterlidir.

Sýraladýðým bu sorunlarý çözdükten sonra veya minimuma çektikten sonra umre turlarýna da bir el atsýn! Âcizane bir kaç önerim var,

·    -) Her önüne gelenin elini kolunu sallaya sallaya þuursuzca umreye gitmemesi için kota getirsin.  Türkiye’den 10 binde veya 100 binde bir kiþi gidebilsin.

·     -) Gidenlere evvela psikolojik test yapýlsýn, "umreye turistik mi gidiyor yoksa sýrf ibadet amaçlý mý?" iyice tespit edilsin. Mülakatta yapýlsýn.

·    -) En az 10 kiþi referans olsun; “bu arkadaþ samimidir, kötü bir niyeti yoktur!” diye kefil olsunlar.

·     -) Muhtardan, jandarmadan, emniyetten istihbarattan filan umreye gitmesinde hiç bir sakýnca yoktur diye çok imza mühürlü belge de istensin.

-) Bütün bu aþamalarý geçebilenlerin umreye gitmelerine müsaade edilsin. Son olarak, Suudi Arabistan’dan umreye giden vatandaþlardan elde ettiði kar ile silah almayacaðýna ve Türkiye karþýtý terör örgütlerine hiç bir þekilde destek verilmeyeceðine  dair anlaþma da yapýlsýn…. 

Abdullah Konuksever