şiddetin varlığı insanın varlığıyla bire bir bağlantılıdır
insanlık tarihinin her döneminde var olmuştur
var olmayada devam edecektir
yani şiddet insan var oldukça vardır olacaktır
günümüzde olduğu gibi geçmiştede vardı gelecektede olacaktır

peki niye şiddetin varlığı insanın varlığına bu kadar bağlı
niye insanla bu kadar içiçe çünkü şiddet insanın içinde
egosunda benliğinde bencilliğinde yaratılışında yani fıtratında mevcut

bilindiği gibi insan adem olarak yaratılırken
mükemmel bir varlık olarak yaratıldı ve üstün kılındı
çünkü insana akıl ve nefis verildi
işte şiddetle ilgili meselenin can alıcı düğüm noktasıda
aklın ne derece kullanıldığı nefse ne derece uyulduğuyla
bire bir ilğilidir akıl yaratılırken yaratılış gerçeği sınırları içinde
sınırlandırılarak sınırsız bir güce sahip olarak yaratıldı
madde bazında sınırlandırılmış
kendi algı gücüyle sınırsızlık duygusuna sahip
ancak hakikatta mana bazında bir hiç olduğunun gerçeğini
görmeyecek kadarda kör

peki sınırlı sınırsızlık gücünün sınırsızlığı ne demek
şu demek hani dedik ya madde üzerinde sınırlandırılmış
kendi algı gücüylede sınırsızlık duygusu diye
bunu günümüz teknolojisini örnek vererek açıklamaya çalışalım
tekniğin ulaştığı teknolojik safha icatlar buluşlar gelişmeler
bilindiği üzere insan beyni ve aklıyla olmakta olmaya devam etmekte
şimdi tekniğin ve teknolojinin günümüzdeki şu haliyle bile
bazan öyle şey yada şeylerle karşılaşıyoruzki
onun icad edilmesi yapılması üretilip kullanılması konusunda
şu lafı çoğu zaman diyoruz yada düşünüyoruz
ne beyin ne akıl be diye işte bu cümlenin özde gerçeği
aklın akılla yani kendiyle ilğili hayretini dile getirmesidir
sınırsız olduğu duygusuna kapılmasıdır

neyse şimdi bunu böyle özetleyerek
aklın konumuzla ilğili gerçeğine dönelim

aklın bir işlevide yanlıştan doğruyu doğrudan eğriyi iyiyi kötüyü iyiliği kötülüğü
faydayı zararı faydalıyı zararlıyı bir birinden ayırma ayıklama ve uygulamadır
her iki durumdada nefis devrededir

peki nefis nedir niye yaratıldı nasıl ve neden devrededir
nefis kötü kötülük zarar zararlı yanlış yanlışlık ben benci
hep ben hiç sen hep ego hep egoist olarak yaratıldı
işte nefis bu hal gerçeğiyle aklın yaratılış gerçeğine uygun davranması gereken
bütün doğru iyi güzel olan şeylerle ilğili sürekli aklı kandırma şaşırtma
yanlışlara kendi ağ çemberine çekme mücadelesi içindedir
işte meselenin bu gerçeğinde irade inanç ve sabrı kullanma kullana bilme
yada kullanamama çok önemlidir
nefsin oyununa gelme yada aklın doğrusunda olma ince hassas can alıcı nokta
irade inanç sabır varlığı somut geçerliliği sabit doğru güzel iyi olan her şeyi
insan aklın kabulü olarak benimser iradesiyle destekler sabrıyla sağlamlaştırırsa
somut ve sabit geçerlilik kaçınılmaz ve süreklilik kazanır ki
nefsin oyununa gelme aldanmışlığı ortadan kalkmış olur ve nefsin tüm oyunları boşa çıkar
bunun tam ve tamam olarak gerçekleşmesi aklın iradenin ve sabrın
nefsin karşısındaki gücünü farkedip doğru dürüst ve samimi olarak kullanmaya bağlıdır
çünkü aklın iradenin ve sabrın gücü nefsin gücünün çok üstündedir
nefsin gücü ise bunların ne derece kulanılıp kullanılmadığıyla bire bir bağlantılıdır
bunları kullanma yetersizliğinde nefsin aldatma ve hile gücü ortaya çıkar ki
işte o zaman insan nefsin yaratılış gerçeğindeki pisliklerin bataklığına saplanmış olur
dolayısıyla şiddetede çok açık bir hale gelir bu hal durumunda
insan artık nefsin ve nefsinin hizmetindedir ve şiddetin emrinde uygulayıcısıdır
aynı zamandada kurbanıdır

bir toplum değerler dengesiyle dengelenmeyi sistemleştirip uygulayamıyorsa
değer ve değer yargıları bireylerin benliğinde benimsenip özümsenemiyorsa
akıl irade ve sabırı doğru dürüst ve samimi olarak kullanma kullana bilme
zayıflığı baş gösterir ve akıl irade sabır gücündeki zayıflıkta
nefsin güç hakimiyetini kurmasını sağlar ve o toplumda şiddet illet haline gelir
ve toplumu içten içe kemirir göz yaşı ve acı bitmez dinmez

Ahmet kölecioğlu 31-12-2011

( Şiddet Ve İnsan başlıklı yazı kölecioğlu tarafından 14.09.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.