Süpürgeyi çalıştırdı. Bir yandan koltukta ki kedi tüylerini temizlemeye çalışırken, bir yandan da küçük oğluna söyleniyordu. Öyle ya, eve bir kedi alalım diye yalvaran ve abisinin de yoğun desteğini alan çocuk, şimdi üç kedi ile eve gelmişti. Tam sularını da doldurmuştu ki telefon çaldı. Telefonda ki görevli kendini tanıtıp Van'da veterinerlik okuyan oğlunun kaza geçirdiğini ve şu anda hastanede olduğunu söyledi. Telefon elinden kayarken merak edilecek bir şey olmadığını ama gelmeleri gerektiğini yarım yamalak duydu. Ne yol bitti, ne dualar, ne de aklını yiyip bitiren kötü senaryolar. Ne de hastaneye vardıklarında hafızalarına kazınan o görüntü. Oğlunun durumu içler acısıydı. Ama şükürler olsun ki yaşıyordu, iç kanaması yoktu, kafadan darbe almamıştı. Kolunda, bacağında, çenesinde sayısız kırıklar varken kalıcı hiç bir hasar yoktu. Doktor; bir mucizeye şahitlik ettiklerini ve hastaneye ilk getirildiğinde hiç umutlarının olmadığını söyledi. Motoruyla kampüsün içinde daha kalkışa hazırlandığı sırada hızla giden bir araba çarpmıştı.Günler geçti,sayısız ameliyat geçirdi. Sayısız ziyaretçiler geldi gitti. Bu ziyaretçilerin arasında arabayla çarpan kişinin ailesi de hep bekledi. Anne ve baba şikayetçi olmayacaklarını söylese de ayrılmadılar hastaneden, şikayet umurlarında da değildi. "Ne çok seveni varmış, bütün şehir sanki burada" diye içinden geçirdi anne. Hadi okuldakileri anlıyordu da bu kelli felli adamlar, orta yaşlı kadınlar, kırklı yaşlarında ki bu polislerde neyin nesiydi! Hepsi oğluna dua ediyor ve yanlarından ayrılmıyorlardı. Doktorlar başa çıkamadığı için ziyareti yasaklamak zorunda kaldılar. Yaşlıca bir kadın yaklaştı annenin yanına; " merak etmeyin!" dedi, " oğlunuz o kadar çok sokak hayvanını iyileştirdi, o kadar sayısız kedi köpek besledi ki onların duası yine yeter size." Bir barınakta gönüllü çalıştığını da orta yaşlarda ki bir adamdan ilk defa duydu.
  Herkes dua ediyordu; genci, yaşlısı, çocuğu.. bir de sokak hayvanları. Annenin aklına evden alelacele çıktığı için unuttuğu kediler geldi ve küçük oğlunu eve geri gönderdi. Öyle ya, onların da duası lazımdı, onlara da bir şey olmasındı. Günlerden sonra ilk defa acının yerini mutluluk yaşları aldı. Haberde dinlediği o kedi olayı geldi aklına,-ama bu olaydan hiç bahsetmeyeceğim, çünkü bu yazıda hiç bir canlıya zarar verilmemiştir diye söz verdim. Mucize gibi bir kurtuluşu, iyiyi, güzeli  yazalım- Hızla iyileşiyordu, çünkü dışarıda bekleyenleri vardı. Çünkü daha kurtarılacak çok canlar vardı. Merhametli yeğenim, merhametin sahibine emanetsin..
                               A.S.
( Bu Yazıda Hiç Bir Canlıya Zarar Verilmemiştir başlıklı yazı saklı bahçe tarafından 29.07.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.