Ölü mavi’nin t/eninde aykırılığın da
gölgesine muhatap…
Belki başka bir zaman ve zeminde
Aşkı da acıları da reşit kılan
Bir ezinti.
Göğün kanatlarına yanan işveli kar’ın
Kardığı özlemi
Beyitlere yığan bir mersiye
Sunduğu taziyelerin ikramında
Kopan küçük kıyameti bir içimde
tüketen
Bir yenilgi.
Sonrası olmayan günün son saati;
Sonun sezdiği yeni bir başlık
Kuytuların mealinde
Göreceli bir ihanet
Bir batında doğan umudun
Sanrı yüklü meziyeti
Her karesinde yılgının;
Her karekökünde yerginin
Sanrılar kadar muğlâk.
Kara delik kadar obur bir esinti
Dünden güne damlayan
Yarının mecali tükenmişken şimdiden
Sözcükler düşüp da karaborsaya
Merdiven altı tüm şiirlere serzeniş
Sadık kalıp yüreğe
Sevip de derinden
Anlaşılamamanın hitabında
Yeni bir şiir daha doğarken
Kurcaladığım kadar gagalanan esaretin
Demli utkunda.
Varlık kadar tasalı olmasa keşke
Her vazgeçiş.
Uyruğu yok madem şiirlerin
Yeni bir mateme daha özenebilirim,
Sızan irinde coşan aşkın;
Susan kalemde
Aşkla evrenin dansı
Ve yeniden merhaba…