Sanma Kâbe sert taştır, insan kalbi gibi taş

Sanma yüzü karanlık, kul gibi dağınık baş…

Özlerken şu divanda, dinmez ki döktüğüm yaş

Aşkın mabedidir dost, Kâbe’yi bilir misin?

 

Dönerim etrafında geçer art arda yıllar

Günahım hayra döner tenden çıkarır haller

Beni düne bağlayan görünmez olur çöller

Aşkın sıratıdır dost, Kâbe’yi bilir misin?

 

Kim ayak değmemiş ki, izine dokunurum

Dokundukça utanır, “Ben mi!” der düşünürüm!

Görmek diler temennim dualar okunurum

Aşkın biatidir dost, Kâbe’yi bilir misin?

 

Mevla’m misafir etmiş, “Kulum gel!” der ne lütuf

Yemek içmek ilahi bedenden ruha Araf!

Yıkılır zıtlar, benler, dosdoğru yön her taraf

Aşkın kanadıdır dost, Kâbe’yi bilir misin?

 

Dönmek samanyolunda hiçbir iz bırakmadan

Dönmek Anadolu’ya hiçbir yürek yıkmadan!

Sönersin hak yolunda, yaşamazsan akmadan

Aşkın sanatıdır dost, Kâbe’yi bilir misin?

 

Mermerine değdikçe alnım, kalbim ürperir

Nefes almadan sanki deryasında yüzdürür!

İbadet şevki sarar, kalp duayla süzdürür

Aşkın salatıdır dost, Kâbe’yi bilir misin?

 

Saffet Kuramaz

( Kâbe’yi Bilir Misin? başlıklı yazı safdeha tarafından 3.10.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.