içime sulusepken yağardı sevmelerin
sırılsıklam olurdum
kelebek mavisi gözlerin susuşlara kapanırdı
derinliğine düşerdim
ürpermek kaybolmaktı bakışlarında
kıyılarımdaki fırtınalardan
tebessümlerine sığınırdım
hüzünlerin gülümsemelerimin ıslaklığında erirdi
göğsüme sığınırdı biçareliğin ağlardın
öperdim masum hallerinin ıstıraplarını
bir gül kadar narindi susuşların
bir ıtır gibi gizemli
hasretlerime buhurlar saçardı nefesin
koklardım damarlarımda zerrelerini
özlemlerin ısırdığında
acırdı arzularım
gözlerindeki kutuplara giderdi yüreğim
titreyerek yanardım
bir ömür kadardı sabırsızlığım
çözülmesini beklerdim donmuş uzaklıklarının
mesafeler tükenirdi kollarımda
göz bebeklerine sarıldığımda ıslanırdım
mevsimlerin adı sendin
acı ve elem sevgindi gülmelerinde
çilelerimin mutluluğuydun kirpiklerimin neminde
kökleri bağrımda bir ağacın gölgesindesin şimdi suskun
yıldızlar inmiş yüreğinden saçlarıma
dudaklarım öpmekte hatıranı buğulu toprakta mahzun
ellerimde kasım patları
üzerine örtüyorum kalbimin kırıntılarıyla
kahrolarak incitmeden
darmadağın bir bedenin içinde bir avuç külüm
bıraktıklarınla hep bendesin
yaşayan sensin
gömülen benim