Bir Ağacın Gölgesi

Uzun yol yürümüştüm
Diz kapaklarım sızlıyor
Ayaklarım yorgun düşmüştü
Yürümeye takadım kalmamıştı
Yol kenarının yukarısında
Bir ağaç vardı

Vardım o ağacın gölgesine
Serin gölgesi çöktü üstüme
Sırtımı başımı dayadım
Ağacın gövdesine
Bir nefes çektim derinde
Oksijeni çektim ciğerlerime

Tepemde kuş sesleri
Karşımda yeşil orman manzarası
İki kaya arasında akan
Birde soğuk çeşmesi
Kana kana içtim suyunda
İçimdeki sıcağın yangınını söndürdüm

Heybemde zeytin ekmek peynir
Yanında çay şeker
Ufak bir ateş yaktım
Tavşan kanı çayı demledim
Keyif çatarak ağır ağır yudumladım
O yeşilin huzur veren ortamında

Güneş yavaş yavaş kayboluyordu
Ardında üşütmeyen bir rüzgar esiyurdu
topladım mutavazi soframı
Doldurdum sırtımdaki heybeme
Teşekkür ettim ağaca gölgesine
Kuşlara o güzelim doğaya

Tekrar koyuldum yola
Bir seyyah misali
Saat çoktan akşamı geçmişti
Gelmiştim bir mezranın girişine
Önümde bir köprü vardı
Altında gürül gürül akan dere

Balık tutan bir kaç insana rastladım
O coşkulu derenin kenarında
Elerinde birer ışıldak
Nasibini bekiyorlar
Şansınız bol olsun dedim
Onları bıraktım geride
İç huzuru buldum
Bir günlük doğa macaramda