Bir 3 Aralık Dünya
Engelliler Günü daha geldi geçti.
Her yıl olduğu gibi yine
yurt genelinde engellilerle ilgili dernek ve vakıflar başta olmak üzere resmi
kurumlar ile siyasilerce birçok etkinlikler gerçekleştirildi.
Yapılan etkinliklerin tamamı
da geçtiğimiz yıllarda yapılandan farklı değildi.
Engellilerin yaşamış olduğu
sorunlarda bir değişiklik olmadığı gibi etkinliklerde söylenen sözlerde de bir
değişiklik olmadığını gördük. Anlayacağınız bu etkinlikler sayesinde bir arpa
boyu yol alınmadığını görmüş olduk.
Tek değişik etkinlik Türkiye
Sakatlar Derneği Genel Merkezi tarafından gerçekleştirildi.
Tüm yurt genelinde
şubeleriyle birlikte “Ya tutarsa”
düşüncesiyle Nasrettin Hocanın yaptığı gibi göle maya çaldılar… Etkinlik
nedeniyle yapılan açıklamada ise şu görüşleri dile getirdiler.
“Bizler; İşsizlik, yoksulluk
gibi ağır sorunların yanında sayısız engele rağmen UMUTLA, AŞKLA yaşama sarılan
milyonlarca engelli ve engelli ailesiyiz.
TUİK verilerine göre ülke
nüfusumuzun yüzde 12,29’u engelli. Dolayısıyla yurt genelinde 10 milyon engelli
var. Şaşırdınız dimi... Ama gerçek bu. Bu kişiler nerede diye sorduğunuzu duyar
gibi oluyoruz. Cevap basit, EVLERİNDEN ÇIKAMIYORLAR, sokağa çıkabilen bir avuç
engelli ise sosyal ve kültürel yaşama aktif katılamıyor.
Sokak ve tüm kamusal
alanlarda yüzlerini göremediğiniz görme engelliler, seslerini duyamadığınız
işitme engelliler, yan yana gelemediğiniz fiziksel engelliler, aklınıza gelmeyen
zihinsel engellileriz.
Fıtrat diye geçiştirilen iş
facialarıyla, canavar diye savuşturulan trafik cinayetleriyle, nefret
söylemleriyle beslenen toplumsal şiddetle, kadının erkek şiddetine maruz
kalmasıyla, cehaletle, sağlık hizmetlerine erişememekle, sosyal
eşitsizliklerle, yoksullukla ve önlenebilir pek çok sorunlar nedeniyle ENGELLİ
olduk.
Şimdi tüm zorluklarımıza
rağmen ve başka bir çare ve çözüm bırakılmadığından, tüm Ülke de birleşiyor ve
çözüm için Nasrettin Hoca misali YA TUTARSA deyip 3 Aralık da GÖLE MAYA
ÇALIYORUZ.
Maya Tutarsa;
-1976 yılından buyana alınan
ve fakat kesilen engelli ve yaşlı aylığı onbinlerce kişiye yeniden bağlanacak.
-Engelli çocuğuna 7/24 yılın
365 günü bakım hizmeti sunan annenin kesilen bakım ücreti tekrar bağlanacak.
-Engellilerin çarşı, Pazar,
tiyatro, sinema, okul, hastane ve spor merkezlerine erişim sorunu çözülecek.
-SMA Hastası çocuğu olan
annelerin çocukları ölmeyecek.
-Engelliler, tekerlekli
sandalyelerini çöpteki kapaktan, yardım ve bağışlardan temin etmek zorunda
kalmayacak.
-Engelli çocuğun özel eğitim
dersi 2 (iki) saatle sınırlı olmayacak.
-Sağlık Uygulama Tebliğinin
yasakçı mantığı değişecek ve engelli ihtiyaç duyduğu sağlık hizmetine (protez,
ortez, kulaklık, tekerlekli sandalye, fizik tedavi vb.) kavuşacak. Sağlık
hizmetinden alınan katkı payları kalkacak.
-Kanser Hastası genç kadına
Eczanelerde bulamadığı İLAÇ YERİNE para teklif edilmeyecek.
-Engellileri kertenkele
kuyruğu misali rapor oyunu ile engelli olmadığını söyleyen Rapor Yönetmeliği
değişecek ve engellilerin gasp edilen hakları iade edilecek.
-Engelli raporu almak veya
tedavi olmak için hastanelerde aylarca randevu beklenmeyecek.
-Engellilerin eşit yaşama
katılımını sağlamak için sunulan ÖTV kolaylığındaki kısıtlamalar kaldırılacak.
-Engellilerin sosyal hayata
katılımı ve sağlıklı yaşam için spor yapma olanakları olacak, başarılarının
önündeki engeller kaldırılacak, uluslararası başarı halinde ki ödül hakkı
yönetmeliklerle engellenmeyecek.
-Engellilerin yasa ile
tahsis edilen ve fakat atama yapılmayan 20,000 iş kadrosuna atama yapılacak,
KHK ile sorgusuz sualsiz işten atılan engelliler işlerine iade edilecek.
Sadece engelli hakları
değil, ENGELLENMEMİŞ, EŞİT ve ADİL bir Türkiye için, BİRLEŞEREK tüm kentlerde 3
Aralık Pazar GÖLE MAYA ÇALIYORUZ.
Maya Tutarsa; Anneler,
Babalar, Engelliler, Yaşlılar, Çocuklar GÜLECEK… Türkiye’nin yüzü gülecek…”
dediler.
Sözün özü olarak, biliyorum
ne söylersek söyleyelim, ne dile getirirsek getirelim pek bir şey
değişmeyecektir. Büyük ihtimalle yine bizlerin sorunları karşısında gören
gözler görmez olacak, duyan kulaklar duymaz olacak, her konuda ahkâm kesilen
yetkililer konu engelli sorunları olunca suspus olacaktır. Sadece cilalı,
boyalı sözlerle günü geçiştirmenin derdine düşeceklerdir…
Varsın görmesinler, varsın
duymasınlar, varsın suspus olsunlar.
Nasıl olsa 364 gün
yaptıkları da bu değil mi? Bu bir gün de onların olsun…
Sonuç ne olursa olsun gelin
bizlerde bu sese kulak verelim ve hep birlikte el ele maya çalalım… Sizlerde
tutmaz demeyin “YA TUTARSA?…”