Bir derviş hırkasıyla kalbim azgın şelâle

Testiye dolar gibi bu yarınsız sevdalar

Kendime yoldaş olup giderim hep hilâle

Saksıda solar gibi bu yarınsız sevdalar.

 

İçim içime sığmaz kaynar volkanın közü

Renkli sıva aldattı meğer aynıymış özü

Duvarlar yıkılmıyor silmeden kötü sözü

Kapımı çalar gibi bu yarınsız sevdalar.

 

Ömrümü ele verdim sebil çeşme başında

Nerden aklıma esti bilmem yar kaç yaşında

Gözler takılı kaldı beyaz mezar taşında

Saçımı yolar gibi bu yarınsız sevdalar.

 

Bir vuslat umuduyla emekleyip gelmiştim

Her nefes alışımda can içre can bilmiştim

Ferhat’a özenerek tüm dağları delmiştim

Firkate salar gibi bu yarınsız sevdalar.

 

                                   Kışa zaman var deme tuğla misali sökül

Hayal süsleyen hayat küçücük bir avuç kül

Ey gönlümün ırmağı delta yapmadan dökül

Ummana dalar gibi bu yarınsız sevdalar.

 

19.11.2017

Ahmet Çelik

( Yarınsız Sevdalar başlıklı yazı AhmetÇELİK tarafından 20.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.