6306 sayılı kanunla hayatımıza giren kentsel dönüşüm
kavramının temel amacı ve avantajları, deprem kuşağında bulunan ülkemizde bir
daha acı kayıpların yaşanmamasına yöneliktir. Bu kapsamda;
· - Kentsel dönüşüm alanlarının belirlenerek, daha
modern yaşam alanlarının ortaya çıkması için çalışma başlatmak,
· - Depreme dayanıklı olmayan yapıların yıkılması
sağlanarak güvenli yapıları ortaya çıkarmak,
Kentsel dönüşüm çalışmalarının
iki ana gayesini oluşturmaktadır.
Bazı uyanıklarsa bunu fırsat
bilip, bu gibi binalardan ucuz ev alarak çok para kazanmayı ummaktadırlar. Bu
fırsatçılık hırsızlıktan başka bir şey de değildir. Projedeki safi niyet
tarumar edilmektedir.
Ancak unuttukları da birçok şey
vardır. İlk önce bu binayı yıkıp yenisini yapmaya gönüllü yüklenici olmalıdır. Haydi, oldu diyelim;
· - Bu sefer en alt katta oturan neden ben üst
kattan daire istemeyeyim diyebilmektedir. Haklıdır da. Yüklenici ne alt ne de üst
katlardan daire almayı haksızlık sayıp, orta katlardan kendine pay edinmektedir
ve alt katta oturup da üst kattan isteyenlere farkını verirsen sana orta kattan
daire vereyim önerisinde bulunmaktadır. Diyelim ki bunu talep ettin, yüklenici ortalama
300000 TL olan daire fiyatı üzerine 50000 TL verirsen alabilirsin diyecektir. Hoca
misali parayı veren düdüğü çalar önerisinde bulunmaktadır.
· - Yeniden dönüşüm olacak bu binada genelde yaşlı
insanlar oturmaktadır. Yüklenici, satmaya ikna etmek için ne kadar para vermeyi
kabul etse de, bu yaşlı insanlar ben ölürüm de satmam demektedirler. Doğal
olarak yüklenici bu sefer işi mahkemeye intikal ettiriyor, Mahkemece belirlenen
makul fiyat üzerinden açık artırma usulü ihaleye çıkıyor ve yaşlı insanların zorlamalarına
rağmen hem de değerinden ucuza satılıyor. Gaye binanın yeniden yapılmasıdır. Sonuçta
o yaşlı insanlar mağdur oluyor. Uyanıklık edipte daireyi alanlar ise bu geçen
zaman içinde, belki on belki on beş yıl, uzunca bir süre beklemek zorunda
kalıyor.
Bina yapılınca yüklenici kura
çekiyor ve kişiler yeni dairelerine kavuşuyor. Her işte olduğu gibi rant elde
etmeye çalışmak yerine, iyi niyeti korumak gerekiyor.
Yeni yapılan binalar, eski şehir
planlamasına göre yapılıyor. Üç beş katlı ve alanı daha da dar görünümlü
oluyor. Keşke yan yana bulunan birçok bina yıkılabilse ve bu geniş alan içinde, site şeklinde yüksek katlı ve modern binaların
yapılabileceği, göze hoş gelen yeni bir planlama yapılabilse. Çünkü nüfus hızla
artmakta ve şehrin içinde bina yapılacak yerler bulunmamaktadır. Yerleşim daha
da uzak yerlere doğru ve alt yapısı henüz çözümlenmemiş şekliyle büyümektedir. Bu şekliyle, şehir merkezine ulaşımda problem
artmakta, trafik, hastane, okul gibi yerlerden uzaklaşılmaktadır.
Yine de hayırlı olsun… Şehrimiz
güzelleşiyor!
Saffet KURAMAZ