aşkın sahip olduğu kudret ve gizzem güzelliğini 
gönül yürek ruh dünyasında 
sadaakata sadıklık samimiyetiyle yaşamak 
yaşayabilmek yaşatabilmek 
bir olağan üstülüğü yaşamak gibi bir şey 
bundan dolayı aşka inanmak 
bir mucizeye inanmak gibi bir şey dene bilir 

insan aşkta hayal kırıklıkları yaşayabilir yaşıyor da 
yaşamadan yaşatmadan 

aşkın kendine özgü özellik güzelliklerinin gerektirdiği 
gönül yürek ruh dürüstlüğünü 
aşka sadaakat samimiyetiyle karşılıklı suna bilmek 
sağlam temellerde yaşayıp yaşata bilmek 
aşkın deryasının derinlik güzelliğine 
aynı duyguların aynı yoğunluğuyla dala bilmek 
çok ama çok önemlidir 

aşka inanmanın bir mucizeye inanmak gibi olması da 
bu anlamdalığı başara bilme yada başaramamadan dır 
ama malesef çoğu zaman hayal kırıklıkları 
sözde aşkların yarım kalışları 
yürekte derin yara acısına dönüşmüşlüğü sonuç oluyor 

ama bu konuda samimi dürüst olmak buna rağmen darbe yemek 
evet çok önemli bir hayal kırıklığıdır ancak bu hayal kırıklığını 
o meselenin kendi sınırları içinde tutmak 
olayın sebebi kişi karekterine teşhisi ileriye yönelik tecrübe olarak 
kabullenip 
genelde hayata devam eden yaşama endeksleyip 
her kişiyi o anlamda o karekterde görmemek lazım 

hiç bilemezsin belli olmaz günün birinde 
öyle gönül yürek ruhla karşılaşırsın ki 
senin önce öncelikle gönlüne yüreğine ruhuna 
sonrada o doyumsuz güzellik ve özelliklere sahip bedensel ve fiziksel 
güzelliğine 
öyle dürüstçe öyle samimi olarak sevdalanır aşık olur ki şaşarsın 
ama önceki hal durum vaziyetinden tecrübe ve teşhiste yanılıp 
onuda seni inciten sivri sinek karekter bilip görmez yada 
görmemezlikten gelirsen 
sende onu inctmiş olup bok yemiş olursun 

belkide o senin gönlünü yüreğini ruhunu tanıyıp sevip 
senin için özel hemde çok özel bir insan olmak istiyordur 
belkide bütün gönlünü yüreğini ruhunu tüm duygularını 
seninle doldurmuş sende kendini kaybetmiştir 
seni o kuş beyninle tahmin edemiyeceğin kadar çok sevmiştir 
imanını inancını yitirmiş beyinsiz manyak 
bir gül goncası olduğunu fark etmeyip 
kendini deve dikeni olarak sunan 
çorak toprak çalısının kırılıp düşmüş çöpü olasıca 
üstüne düştüğü topraktan da tokat yiyesice 

Allah gönül vermiş yürek vermiş ruh vermiş duygu vermiş 
bunlardan habersiz sıçtığın bokla oynuyorsun 

kim dedi sana gitte seni üzecek seni incitecek 
sendeki gönül yürek ruh duygu güzelliğini 
bedensel fiziksel muhteşemliği 
keşfedemiyecek keşfetmesini bilmeyen 
seni nasıl hangi anlamda sevmelere 
senin nasıl hangi anlamda sevilmelere 
layık olduğunu bilmeyen görmeyen 
bir zottirikle sevda aşk yaşa yada yaşamaya kalk diye 
kim dedi o kuş beyninmi dedi 
önce seni gerçek anlamda sevecek 
sevmesini bilecek yüreği keşfetmesini öğren beyinsiz mahluk 

her seviyorum diyen seni seviyor olamaz 
seni gerçek anlamda sevmek sevebilmek için 
önce sendeki gönlü yüreği ruhu duyguyu sevmek lazım 
anladınmı beyni yontulmuş kalbi kararmış 
karamsarlığın karanlığında bocalayan 
bostan korkuluğu kılıklı olasıca 

önce sen seni sonra sana seni seviyorum diyeni iyi tanı tamam mı 
aşk konusunda yaşadığın hayal kırıklıklarından dolayı 
bütün karamsarlığını bir karanlık olarak kabul edecek olursak 
günün birinde özel bir yürek seni bu sonu gelmeyen karanlıktan kurtara 
bilir 
inan buna zaten bu dünyada da fazla bir şey beklemenin anlamı yok 
zaten bu durum gerçekleşirse 
kendi içinde başlı başına bir hazine bir derya 
derinliği dipsiz güzelliği sonsuz aşklarda sevdaların 
sevdalarda sevilmelerin sevilmelerde sevişmelerin 
anladın mı kara gözlü dilberim unutma 

şunuda unutma öyle bir yüreği seçmesini bil bu çok önemli 
aldatılmalara düşüp kandırılma aldanma tekrar yanma 
anladınmı iyice hı anladınmı beyin yoksunu mahluk 

kölecioğlu diyor anladın mı dilber mahluk 
karamsarlıkların içinde gırtlağına kadar kalık 
yıkanıp ütülenmemiş çamaşır kılıklı oluk 
yüzme öğrenmeden deryaya giren torik balık 

Ahmet kölecioğlu 20-11-2011
( Kölecioğlu Diyor Anla Dilber başlıklı yazı kölecioğlu tarafından 26.10.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.