Ey kıskanç duygularımı körükleyen küçük serçem içimdeki seni dinliyorum sessizce içlenir gizli gizli ağlıyorum ama sen yoksun karanlıklardayım, sokak lambaları tir tir titriyor korkudan bir gezginin yükünü taşıyan yürek oldum sen bilemezsin, ben sana mecburum Atila İlhan'ın dediği gibi.
Sen, bakışları ebrûli küçük serçem; usunu yitirmiş yakamozlarla sevişen yıldız gördüm kirpiklerinden doğan güneşi güldün, bir şarkı kadar dokunaklıydı dudakların.
Gözlerin öylesine masum ki gül kıvamında bir gizem yakar durur yüreğimi bir çırpıda sana baktıkça, çocuk olur sallarım beşiğini sonra, erguvani gülüşün alır götürür beni o mavi koylara düşündükçe, bir kere daha ölüyorum sahile demir atan, iki sandal arasında.
( Küçük Serçem başlıklı yazı Öz tarafından 22.07.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.