Makale / Güncel Makaleler

Eklenme Tarihi : 22.05.2017
Okunma Sayısı : 7097
Yorum Sayısı : 0


Efendim  haber  şu:  ''İstanbul'un  Beylikdüzü  İlçesi  Belediye  Başkanı  Ekrem  İmamoğlu  ilçeye  Türk  düşmanı  ve  Kıbrıs  katili  Makarios'un  heykelini  diktirdi''

İşte  bu  satırları  okuduğumda  beynimden  vurulmuşa  döndüm.  Enosis  hayalinin  en  şiddetli  savunucusu,  Kıbrıs'ta  yüzlerce ,  hatta  binlerce  Türk'ün katledilmesindeki  baş  aktör  Makarios'un  heykelini  dikmek  mi?  Bu  adam  delirmiş  miydi?  İnsan  hain  olabilirdi  ama   ihanetini bu  boyutlarda  sergilemezdi.  

Bu  habere  kendimce böyle  tepkiler  verirken  haberin  devamı  ile  daha da  şok  oldum. 

Makarios  heykelinin  açılışı  için  19  Mayıs  gibi  Türk Milleti  açısından  son  derece anlamlı  ve  önemli  bir  gün  seçilmişti.  Yani  Atatürk'ün  Milli  Mücadeleyi  başlatmak  için  Samsun'a  çıktığı  günün 98.  Yıldönümünde Atatürk'ün  kurduğu   CHP nin  Beylikdüzü belediye  başkanı   Başpiskopos  Makarios  katilini  Beylikdüzü'ne  ayak  bastırıyordu.  Yalnız  bu  kadar  feci  olan  bir  durumdan  daha  da  fecisi  vardı: O  heykelin  açılışını  da  yine  Atatürk'ün  kurduğu  CHP  nin  şimdiki  Genel  Başkanı  Kemal  Kılıçdaroğlu  yapıyordu.

Ortada  bir  de  sadece bir  iki  saniyelik  Kemal  Kılıçdaroğlunun  heykele  çelenk  koymasının  görüntüleri  vardı.

Ancak  görüntüde  dikkat  çeken  bir  husus  daha  vardı:  Bahsedilen  şey  bir  heykel  değildi herşeyden  önce.  Artı  Kemal  Kılıçdaroğlu  Makarios'un hemen  önüne  değil,  başka  bir  yere  çelenk  koyuyordu.  Yani  verilen  haberde  bir  eksiklik  vardı.  Eksiklik  olunca  da haliyle  işin  içinde  başka  iş  vardı.

Birileri  Ekrem  İmamoğlu'na  fena  halde  yükleniyordu.  Ona  yüklenirken  haliyle  CHP  ve  genel  başkanı  Kemal  Kılıçdaroğlu  da  ihmal  edilmiyordu.  Ama  yine  de  ana  hedef  Ekrem  İmamoğlu  idi. 

Durum  böyle  olunca  heykel denen  şeyin  tam resmini  aradım  ve  buldum.  ( 5  ve  6.Resim )  

Allah  Allah...Bu  bir  heykel  değil,  içinde  Rauf  Denktaş'ın heykelinin  de  olduğu  bir  anıt  külliyesiydi. Külliyenin  ön  yüzünde  Ayakta  dimdik duran  Rauf  Denktaş'ın  heykeli, onun  solunda  ''  Benim  İki  Bayrağım  Var''  Başlıklı  şiir vardı.

Şiir  şöyle:

Benim iki bayrağım var  
Biri ana, birisi kız 
Benim iki bayrağım var 
İkisinin de bağrında  
Namusumdur ayla yıldız 

Biri damarlarımda kan 
Biri alnımda aktır 
Benim iki bayrağım var  
Birisi gönül yarası 
Biri tükenmeyen aşktır   

Biri yüreklerde sabır 
Biri yaştır kirpiklerde 
Benim iki bayrağım var  
Gölgesi üstüme düşer   

Biri Anamur’da gurup  
Biri Girne’de şafaktır 
Benim iki bayrağım var  
Biri yurdumun tapusu  
Biri kan bedeli, haktır.   

Biri dudaklarımda duam 
Biri gözlerde amindir 
Biri güneş gibi sıcak 
Biri ay gibi serindir.

Rauf  Dentaş heykelinin  bize  göre  sağ  tarafında  ise  dört  insanın  kabartmaları  bulunmakta:  Bunlar  sırasıyla-  Kıbrıs'ın  ilk  Cumhurbaşkanı Makarios, İlk  Başkan  yardımcı  Dr.  Fazıl  Küçük,  ...(  kim  olduğunu  bilemesem  de  BM  Temsilcisi  olmalı ) ve  Rauf  Denktaş... Kıbrıs'ın  statüsünün  belirlendiği  1959  Tarihli  antlaşmayı  imzalıyorlar ) Bu  anıt  külliyesinin  bir  diğer  yüzünde  de  ellerinde  Kuzey  Kıbrıs  Türk  Cumhuriyeti  ve  Türkiye  Cumhuriyeti  bayrağı  olan  Türk  askerinin  1974  yılında  Kıbrıs'a  çıkarma  yapması  temsil  edilmiş. 

Kısaca  bir  anıt  eser  bu.  Tek  başına  Makarios'un  heykelinin  dikildiği  filan  yok.  Makarios  bu  anıt  eserde  sadece  bir  figür.  

Böyle  bir  şey  olmalı  mıydı  o  anıtta?  O  konu  elbette  tartışılabilir. Ancak  tartılamayacak  olan  bir  şey  varsa  o  da  19  Mayıs  2017  Tarihinde  Beylikdüzü  ilçemize  Makarios  heykelinin  dikilmediğidir. Dikilen  bir  heykel  varsa  o  da  Rauf  Denktaş'ın  heykelidir.

Ekrem  İmamoğlu  ''Tarihi bir sürecin anlatıldığı anıtta, "Benim iki bayrağım var" şiirini göremeyenler, masaya yumruğunu vuran Dr. Fazıl Küçük'ü fark edemeyenler, zafer kazanan Türk askerini görmezlikten gelenler, Makarios'un masaya oturmak zorunda bırakıldığını analiz edemeyenler, Rauf Denktaş'ın dik ve vakur duruşuna yüklenilmesi gereken anlamı bilerek yüklemeyenler pek tabii ki kasıtlı olarak ve cahil bir yaklaşımla  'İmamoğlu Makarios'un heykelini dikti' diyeceklerdir. Böyle düşünen ve nezaketsizlik örneği göstererek güzel bir çalışmayı karalamaya çalışanlar hem cahil hem de görgüsüzüdür. Onları muhatap bile kabul etmem.''  Diyerek  kendisini  savunuyor.

Burada  tabii  ki  şu  sorulabilir:  Evet  1959  da  Makarios'u  masaya  oturtmak  azımsanmayacak  bir  şeydi.  Zira  o,  adanın  tamamen  Yunanistan'a  bağlanmasını,  adada  Türk  varlığının  tamamen  sona  ermesini  istiyordu.  Eyvallah...Ama  adanın  Cumhurbaşkanının  Makarios,  başkan  yardımcısının  Fazıl  Küçük  olması  o  kadar  önemli  miydi?  Bu  kompozisyonu  canlandırmak  için  ille  de  Makarios  denen  alçağın  bizim  bir  anıtımızda  yer  alması  gerekiyor  muydu?  Çünkü  Makarios  1959  Tarihli  antlaşmadan sonra  Enosis  hayallerinden  vazgeçmemişti  ki.  Aksine  katliamlar  daha  da  devam  etmiş,  soykırıma  varmıştı.

Mesela  o  anıtı  ziyarete  gelen  küçük  bir  çocuk  Makarios'u  göstererek  ''  Baba,  buradaki  sakallı  amca  kim?''  Diye  sorduğunda  babası  ''  O  en  büyük  Türk  düşmanı  ve  soykırımcı  Makariostur''  Diye  cevap  verdiğinde  çocuk  hayretler  içinde  ''  Madem  ki  Türk  düşmanı,  o  halde  bizim  anıtımızda  ne  işi  var?''  Diye  sormaz  mı?  Yani  o  figüre yer  verilirken  bunun da hesaba  katılması  gerekirdi  diye  düşünüyorum. 

Bu  arada  başka  hususlar  da  var.  Ben  bu  hususlar  içinde  Ekrem  İmamoğlu  ile  Fener  Rum Patriği  Barthalemeos  arasındaki  yakınlaşmayı  işaret  eden  resimleri  nazar-ı  dikkate  almıyorum  ve  önemsemiyorum.  Patrik  Efendi  her  ne  kadar  bana  hırlı  bir  adam  olarak  gelmese  de  neticede  bir  Türk  vatandaşıdır  ve  Türkiye'de  serbestçe  dolaşma  hakkına  sahip  bir  din  adamıdır.  Aynı  şekilde  Ekrem İmamoğlu  da  istediği  kişiyle  görüşebilir. Ancak  bir  başka  resim  daha  önemli.

Beylikdüzü  Belediye  Başkanı  Ekrem  İmamoğlu,  rivayetlere  göre (  Rivayetlere  göre  diyorum  zira  ortada  bir  resim  var  ama  o  resim  kime  ait,  gerçekten  de  Beylikdüzü'ne böyle bir  heykel  dikildi  mi  bilmiyorum.)  daha  önce  de  ilçede  bir  papazın  heykelini  dikmiş (4. Resim)  ama  vatandaşların  tepkisi  üzerine  bu  heykeli  kaldırmış.

Bu  heykel  kimin  heykeliydi?  Gerçekten  de Beylikdüzü'ne  böyle  bir  heykel  dikildi  mi  bilemiyorum.  Böyle bir  heykel  dikildi  ve  sonrasında  kaldırıldıysa  neden  dikildi, neden  kaldırıldı o  da  ayrı  bir  merak  konusu  tabii  ki. Eğer  bu  rivayet  doğruysa  Ekrem  bey  pek  de masum  sayılmaz  bence. 

Şimdi  gelelim  Ekrem  İmamoğlu'nun  ''  Muhatap  bile  almam''  dediği  kişinin  kim  olduğuna.  Yani  onu  neredeyse  vatan  haini  olarak  suçlayan  ve  aleyhine  böyle  bir  kampanya  başlatılmasına  sebep  olan  kişi  kim?  

Bu  kişi  Atatürk'e  hakaret  edilen  programın  moderatörlüğünü  yapan  Yavuz  Bahadıroğlu'nun  (  Asıl  adı  Niyazi  Birinci ) oğlu  Mücahit  Birinci  imiş  ve  bu  kişi  aynı  zamanda belediyenin Ak  Partili  meclis  üyesiymiş.

Babasının  moderatörlüğünü yaptığı  bir  programda  Atatürk'e  yapılan  hakaretle  ilgili  ''  Ne  oluyor  yahu?''  şeklinde  bir  tepkisine  şahit  olamadığımız  Mücahit Birinci'nin  -içinde  Rauf  Denktaş'ın  heykeli,  İki Bayrak  şiiri,  Kıbrıs'a  çıkarma  yapan  askerlerimizin  tasvirinin  de  olduğu-  bir  kompozisyondaki  tek  bir  görüntüyü  ele  alarak  '' Beylikdüzü'ne  Makarios'un  heykeli  dikildi''   şeklinde  açıklamalar yapması  da  ayrıca  ilginçtir.

Son  bir  ilginçlikle  bitireyim:

Bu  gün  kaldırılmış  olsa  da  Diyarbakır  Belediyesinin  önüne  dikilmiş  olan  Zerdüşt  heykeli ( Ben neye  benzediğini  pek  anlamasam  da  Zerdüşt  heykeli  olduğu  söyleniyor.)  ve    Urfa'nın  Harran  İlçesindeki  anıta  ne  demeli? Tankı  durduran   Cumhurbaşkanımız  Recep  Tayyip  Erdoğan  mı  yoksa  Hafız  Esad  mı  belli  değil. Bana  kalırsa Hafız  Esad'a  daha  fazla  benziyor.

Yani  tamam, heykel  sanatına  gösterilen  bu  ilgi  Türkiye'nin  sanata  verdiği  değer  açısından  olumlu  bir  gelişme  ama  iki  çok  önemli  pürüz  var:  Birincisi  seçilen  konu,  ikincisi  kullanılan  figürler... Makarios'suz  bir  Kıbrıs  ve  Rauf  Dentaş  anıtı  olmuyor  mu  yani? Beylikdüzünde  - iddialara  göre- bir  sokağa ( ya  da  caddeye )  Ömer  Halisdemir'in  adı  verilmezken orada  bir  papaz  heykeli  dikmenin  (4.Resim)  anlamı  ne?    Zerdüşt  heykelinin  Diyarbakır  Belediyesi  önünde  ne işi  var?  15  Temmuzda  tanklara '' Dur''  Diyen  Erdoğan  bu  hareketi  Harran'dan  mı  başlattı  ki  böyle  bir  anıt  orada  yaptırılıyor?  Harran'ın  heykel  ( ya  da  anıt )  dikmekten  daha  mühim  sıkıntıları  yok  da  iş  kala  kala  anıt  dikmeye  mi  kaldı?  Öte  taraftan  o  tankı  durduran  da  Recep  Tayyip  Erdoğan mı  Hafız  Esad mı  belli değil. Ne  iş?    

Sonuç:  

''Beylikdüzüne papaz  heykeli  dikildi''  Demek  son  derece  yanlış  ve  hakkaniyetten  uzak  bir  söylemdir.  Hakkaniyetten  uzaktır  çünkü  böyle  diyenler  o  anıt   külliyesi  içinde  bulunan  Rauf  Denktaş'ı,  Fazıl  Küçük'ü,  Türk  askerlerini,  hatta  İki  Bayrak  şiirini  de  papaz yerine  koymuş  olurlar  böyle  diyerek.  

Anıtta  keşke  Makarios  figürü  olmasaydı.  Lakin  tarihi  bir  vakayı (  ya  da  süreci  diyelim)  anlatmak  için  böyle  bir  figürün  o  anıtta  olmasını  bu  denli  hoşgörüsüzlükle  karşılamak  da  hep  övündüğümüz  geleneksel  Türk  hoşgörü  anlayışına  hiç yakışmıyor. 

RESİMLER:

1- Haberin  ilk  gördüğüm  hali.
2- Kemal  Kılıçdaroğlu  ve  Ekrem  İmamoğlu  bahsi  geçen  anıtın  öünde
3- Ekrem  İmamoğlu  ve  Patrik  Barthalemeos
4- Beylikdüzü'ne  daha  önce  dikildiği,  ancak  halkın  tepkisi  üzerine  kaldırıldığı  iddia  edilen  heykel (  Bir  papaz  heykeli  olduğu  iddia  ediliyor.)
5-6- Bahsi  geçen  anıtın  değişik  açılardan  resimleri
7-Diyarbakır  belediyesi  önüne  dikilen  ve  kaldırılan  Zerdüşt'e  ait  olduğu  iddia edilen  heykel
8-  Urfanın  Harran ilçesinde  Tanklara  dur  diyen  Cumhurbaşkanımız  Recep  Tayyip  Erdoğan heykeli.  (  bence  Erdoğan'dan  çok  Hafız  Esad'a  benziyor.) 

NOT: Ben  ne  CHP  liyim  ne  de  sol  görüşlü.  Bilenler  bilir.  Bilmeyenler  için  açıklamak  gereği  duydum.

( Bu Ülkenin Bir İlçesine Makarios'un Heykeli Mi Dikildi? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 22.05.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.