Gel...
Zehir etme hayatı
Canı, 
canan adına tuğyanı
Heva peşine düşüren nisyanı
Umut zannedilen, 
şerik içeren isyanı
Her arzunun hüsranında 
kahrettiren figanı
İnsan inancı, umudu için yaşar, 
yoksa kanar terk et avutan zehabı
Koşulsuz mizana giden, 
bir seçim bırakmayan, alıp götüren hakikatı
Nasıl düşlemezsin,düşünmezsin, 
tefekkür, tahayyül etmezsin artık bırak nizahı

Nabzıma...
Ne kadar bakarsan bak
Meftun olmadıkça dilediğin ateşi yak
Sevdanın 
vazgeçilmez öznesi olmalıdır hak
Ey saki haydi artık uyan, 
gözlerinden mamurluğu at
Her lahzada yeniden başlıyor, 
tefekkür edeni alıp götürüyor hayat
Her taşın üzerinde yazılıdır nasihat, 
ibret almayan, ders çıkartmayan kimdir bir bak
Aklını, vicdanın pasif eden dedir kabahat, 
zafiyetinin peşine düşendir, mizana götürür hakikat

Fidan...

Çaresiz kurur
Dal yaprak olmadan unutulur
Sevgi ve muhabbet ne vakit hasıl olur
Fedakar olmayan bilmeyen bir gönülden hak mı sorulur
Savrulup giden, sararıp düşen, 
makus talihini yenen umut bir mi olur
Azim ancak kaderle anlam bulur, 
her taktir marifetten tutunur, yoksa miskin olandan ne umulur
İnsan ancak ruhu, vicdanı, aklı, 
iradesi ve ahlakıyla nur olur, her nefsi hastalıktan kurtulur

Mustafa Cilasun
( Zehir Etme Hayatı başlıklı yazı Yazan Adam tarafından 3.05.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.