Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 17.03.2017
Okunma Sayısı : 8407
Yorum Sayısı : 0
KONUMUZ, FUTBOL  TAKIMLARININ  AMBLEMLERİNDEKİ  AY-YILDIZ...BEŞİKTAŞ,  KARŞIYAKA, KASIMPAŞA...OLMUŞKEN  BİRAZ  DA  POSTMOUTH  VE DROGHEDA  OLSUN.

Efendim,  bu  gün ( 16.03.2017)   Beşiktaş  ile  Olimpiakos  arasında  oynanan  ve Beşiktaş'ın  4-1  galip  gelerek  tur  atladığı  maçtan  sonra  tabii  ki  bir  sürü  mesaj yayınlandı   bizim  BJK lılar  tafafından. 

Mesajların  en  masumcası  '' Fincanı  taştan  oyarlar. Panatinaykos'a  kahve  koyarlar '' şeklinde  olup  giderek  masumiyetini  yitiren,  hatta  resmen  savaş  sebebi  olabilecek  mesajlar  vardı  içlerinde.  Tabii  ki  hepsi  de  artık  tanıdık  bildik  mesajlardı.

Bu  arada  yine  tanıdık  olmakla  beraber  aslında  yanlış  olan  bir  mesaj  vardı.

Mesaj  şu:

'' Ambleminde  ay-yıldız  olan  tek  Türk  takımı  BJK dır.''

Yok  efendim.  Ambleminde  ay - yıldız  olan  tek  takım  Beşiktaş  değildir.

Şimdi  hemen  bir  kaç  tanesini  sayalım  isterseniz.

Öncelikle  tanınmış  olanlardan  başlayalım:

Bursaspor,Vestel Manisaspor,Kasımpaşa,Elazığspor,Adana Demirspor,İstanbulspor,Karşıyaka,

Şimdi de  pek  tanımadıklarımız:(  Sadece bir  kaçı )

Konya Şekerspor,  Ceyhanspor, B.Bingölspor,  Çankırı Belediyespor, Eyüpspor,  Kemalpaşaspor,Beylerbeyispor, Burdurspor, Lüleburgazspor,  Paşabahçespor...Yaklaşık  150  kadar  varmış. 
 

Bir  de  Cizrespor  vardı  ambleminde  ay - yıldız  olan...1972  yılında  kurulmuş  olan  bu  kulüp 2010  yılına  kadar  ambleminde  ay-yıldız  taşıyordu.  2010  yılından  sonra  ay da  yıldız  da  bir  tarafına  batmış  olmalı  ki  ay-yıldızı  kaldırdı. (  Makul  ve  mantıklı  bir  sebebi varsa  yazıldığı  takdirde  yazıma  ilave  ederim.  Ben bulamadım ) 

Öte  taraftan  Beşiktaş'ın  amblemindeki  ay - yıldız'ın  1952  yılında  armaya  konduğu söylenir  ve  bununla  ilgili  bir  hikaye  anlatılır  ama  bu  da  tamamen  uydurmadır.

Efendim  güya  1952  yılında  Yunanistan'ı  ziyaret  eden  Adnan  Menderes, iki  ülke  arasındak  dostluğun  daha  da  perçinlenmesini  istemiş  de,  Yunanlılar  da  ''  gelin  bir  milli  maç  yapalım  demiş  de,  Adnan  Menderes  de  ''  lan  para  mı  var?  hangi  parayla  milli  takım  göndereceğiz''  Demiş  de,  daha  sonra  kulüplere  müracaat  edilmiş  de,  bu  kulüpler  içinde  en  çarığı  sağlam  olan  Beşiktaş  ''  Biz  kendi masrafımızı  karşılarız''  demiş  de,  bunun  üzerine  hükumet  ''  tamam  ama  sadece  kulüp takımı  olmasın.  Galatasaraydan  Turgay  Şeren,  Fenerbahçe'den  de Mehmet  Ali'yi  sizin  takıma  katalım,  bir  de  formalarınıza  ay - yıldız  koyalım  ki  milli  takım  gibi  olsun''  demiş  de  işte  o  1952  yılının  Mayısında  Yunanistan  Milli  takımıyla  oynadığımız  ve  1-0  yenildiğimiz  maçta    Beşiktaş'ın  formasına  ay- yıldız  konulmuşmuş.(  Ay - yıldız  derken  sadece  ay  ve  yıldızdan değil  doğrudan  doğruya  Türk bayrağından  bahsettiğimi  de  bu  arada  belirteyim. )   Tabii  ki  külliyen  palavra  ama  gel  gör  ki  videoları  bile  var  internette.

 Beşiktaş'ın  en  eski  amblemlerine  baktığımızda  bile  bu  ay- yıldızı  görmekteyiz (   Taa  kurulduğu  1903  yılına  kadar... Yalnız  1908  yılına  kadar    ay-yıldızın  yıldızı  altı  köşeliylen  II.  Meşrutiyetten  sonra  bu  günkü  halini  almıştır.

Efendim  bir  de  Türkiye'de  üç  spor  kulübüne  Atatürk  tarafından  armasında   ay - yıldız  bulundurma  izninin  verildiği  söyleniyor .  Bu  kulüpler  de  Beşiktaş,  Karşıyaka  ve  Kasımpaşa  imiş.  Bu  da  yanlış.

Herşeyden  önce  Beşiktaş'a    armasında  ay- yıldız  bulundurma  iznini  veren  Mustafa  Kemal  olamaz,  zira  yukarıda  da  belirttiğim  gibi  1903  yılından  beri  o  ay - yıldız  Beşiktaş'ın  ambleminde  vardır.

Peki  Karşıyaka?

1 Kasım 1916 (1328) tarihinde Karşıyaka Muarese-i Bedeniye Kulübü  adıyla  kurulan  bu  kulüp  işgal  yıllarında  ve  Kurtuluş  Savaşı  yıllarında  oldukça  kahramanlıklar  göstermiş,  kulübün  kurucularından Kadızade  Zühtü ( Işıl)  I.  Dünya  Savaşı  ve  Kurtuluş  Savaşı  dahil  toplam  sekiz  sene  cepheden  cepheye  koşmuş  hatta  Kanal Cephesinde  İngilizlere  esir  düşmüştü.

Karşıyaka 1926 yılında İzmir şampiyonu olmuştur. Bu şampiyonluktan sonra 24 Haziran 1926 tarihinde Atatürk’ün kulübe ikinci ziyareti gerçekleşmiştir. İsmet İnönü ve Fahrettin Altay ile kulübü ziyaret eden Atatürk, Karşıyaka Spor Kulübü’nün cepheden döndükten sonra yeniden kurmuş olduğu takımı ile İzmir Ligi’nde yabancı rakipleri ile yaptığı mücadele sonucunda hiç gol yemeden şampiyon olduğunu öğrenmiş ve bunun üzerine kulübün ambleminde ay-yıldız kullanılmasını istemiştir. (  İzin  verme  değil,  bir  istek ) 

Peki  Kasımpaşa?

Kasımpaşaspor  1921  yılında  adını taşıdığı semtte bulunan Altıntuğ Kulübü ile Kasımpaşa Terbiye-i Bedeniye Kulübü'nün birleşmesiyle kurulmuştur. 1942 yılına kadar Altıntuğ adını taşımıştır.Kulübün renkleri, geleneksel olarak lacivert ve beyazdır. Logosu ise kuruluşundan itibaren birçok kez değişerek günümüze gelmiştir.

 1948 yılında düzenlenen Yaz Olimpiyatları'nda güreş dalında şampiyon olan Gazanfer Bilge, Mehmet Oktav ve Ahmet Kireççi'nin başarıları sonrasında, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü Kasımpaşa'ya logosunda Türk bayrağı taşıma izni vermiştir.

Bu  durumda  ''Beşiktaş,  armasında  ay  yıldız  olan  ilk  futbol  takımıdır.''  Diyebilir  miyiz? 

Maalesef  onu  da  diyemiyoruz.  Bir  Beşiktaşlı  olarak üzgünüm  ama  ambleminde  ay  yıldız  olan  ilk  takım (  ya  da  spor  kulübü  diyelim)  da  Beşiktaş  değildir.

Evet...Beşiktaş,  armasında  ay  yıldız  olan  ilk  Türk  takımıdır  ama  ondan  çok  çok  daha  önce  bir  yabancı  takım  armasına  ay  yıldızı  koymuş  ve  o  gün  bu  gündür  ay  yıldızlı bir  arma  taşımaktadır.

Bu  takım  hangisi  mi?  Hemen  açıklayayım:

Türkiyedeki  Türk  takımlarından  çok  çok  daha  önce  İngiliz  liglerinde yer  alan  Postmouth  Futbol  Kulubü  ( Postmouth F.C ) Amblemine  ay - yıldızı  yerleştirmiştir 1898 Yılında.    İlginçtir  ki  bu  ay  yıldız   o  tarihlerde  Osmanlı  Devletinin  bayrağındaki  ay-yıldızın  aynısıdır.  Peki  neden?  Niçin bir  İngiliz  Futbol  takımı,  amblem  olarak  ay-yıldızı  seçer?  İşte  bu  konuda  iki  görüş  ileri  sürülür:

Birinci  görüşe  göre  1898  yılı  itibariyle Osmalı  Devletinin  başında  bulunan  padişah  II.  Abdulhamit,  bakar  ki  İngilizler,  spor  mpor  ayağına  Osmanlı  ülkesinde  istihbarat  teşkilatları  kurmaktadır,  o  da  aynı  yola  başvurur  ve  spor  ayağına  casusluk  faaliyetlerinde  bulunmak  üzere  İngiltere'de  Postmouth  Spor  Klübünü  kurdurur.  

Ancak  İngizliler  de  der  ki  '' Ne  alaka  yahu.  Bizim  Aslan  Yürekli  Rişar  vardı  ya  hani.  Hah..İşte  o  1191  yılındaki  III.  Haçlı  seferi  sırasında  Kıbrıs'ı  Bizansın  elinden  alınca  orada  gördüğü  bu  bayrağı  alıp  buraya  getirdi. Asırlar  sonra  bir  spor  klübü  kurduk,  kurduğumuz   spor  klübüne  de  o  bayraktaki  ay - yıldızı  logo  olarak  seçtik''

İşin  doğrusu  Aslan  Yürekli  Rişar,  III.  Haçlı  seferinden sağ  olarak  dönemedi.  Bildiğim  kadarıyla  Kudüs  önlerinde  öldü.  Yani  kendisinin  böyle  bir  bayrağı  Kıbrıs'tan (  Kudüs  önlerine  gelmeden  önce  Kıbrıs'ı  aldığı  doğrudur)  alıp  bizzat  kendisinin  İngiltere'ye  getirmesi  söz  konusu  olamaz.  Kumandanları  getirdi  desek  yine  bir   kaç çelişki  var.  Birincisi:  Savaşarak  ele  geçirdiği  bir  toprakta  dalgalanan  bayrağı  ne  diye  ülkesine  gönderdi?  Haydi  diyelim  o, zaferinin  bir  nişanesi  olarak  böyle  bir  şey  yaptı,  İngilizler  ne  diye  böyle  bir  bayrağı  asırlar  sonra  bir  spor  klüplerine  amblem  yapsın  ki?  Ama  daha  önemli  bir  husus  var:  1191  Tarihi  itibariyle  Bizans'ın  elinde  olan  bir  adada  ay- yıldızlı  bayrağın  işi  ne?

Velhasılıkelam  karışık  bir  durum  ve o  klübü   II. Abdülhamit'in  kurdurmuş  olma  ihtimali  daha  fazla.  Yalnız  orada  da  bir  problem  var.  Osmanlı  sultanı  tarafından  kurulan  bir  klüp  nasıl oldu da  varlığını  bu  güne  kadar ay-yıldızlı  amblemle   devam  ettirdi?  

Ancak  Postmouth  ile  ilgili  bir  başka  durum  daha  vardır:

1845'li yıllarda Britanya'da büyük bir kıtlık baş gösterir.Kıtlık ve susuzluğun etkisiyle salgın hastalıklar başlar. Kısa zamanda kuzeyden güneye tüm Britanya'yı etkiler.Avrupa'nın hasta adam'ı, Osmanlı Devleti, o yıllarda dosta düşmana halen güçlü olduğunu göstermek adına çeşitli faaliyetlere girişmiştir. Bu amaçlarla Sultan Abdülmecid döneminde Britanya'yadaki insanlara az da olsa yardım etmek, ölü sayısının bir milyonu geçtiği coğrafyayı daha fazla ceset tarlasına döndürmemek adına üç gemi gönderilmiştir.Gemiler erzak doluydu, yiyecek yemek bulamayan, hastalıklardan iflahı kesilen halk için bu yardımlar çok önemliydi. Acak İngilizler limanlarını Osmanlı gemilerini açmadı.Osmanlı gemileri de yüklerini, İrlanda'nın kuzey doğusundaki Drogheda kasabasına indirdiler. (  Buraya  bir  mim  koyalım )

Buradan 5 yıl sonrasına geçelim.5 yıl öncesinde limanlarını Osmanlı yardımına açmayan İngilizler, aradan geçen süreçte Osmanlılar ile yaptıkları çeşitli gizli anlaşmalarla oldukça sığ da olsa diplomatik ilişki kurmuşlardı.Elde İngiliz-Osmanlı ilişkilerine dair fazlaca sahih bilgi bulunmamakla birlikte, 1850 yılında Portsmouth limanına eğitim amaçlı giden iki geminin bu anlaşmalar sonucunda limana yanaşabildikleri düşünülmektedir.Britanya'da yaşanan kıtlığın etkileri o dönemde de sürmekte idi ve limana demirleyen, kimi kaynaklarda İngiliz yapımı olma ihtimallerinden bahsedilen Mirat-ı Zafer ve Serag-ı Bahri isimli gemilerinin mürettabatından salgın hastalıklara yakalanıp ölenler olmuştur.Seyir ve topçuluk eğitimi için gittikleri Portsmouth'ta hayatlarını kaybeden 26 asker, o dönemin kendine has şartları nedeniyle Anadolu'ya getirilememişler ve öldükleri topraklara gömülmüşlerdir.1902 yılında kabristan haline getirilerek etrafı çevrilen mezarlık, T.C. Genelkurmay Başkanlığı tarafından 1985 yılında şehitlik statüsüne alınmış, 1993 yılında da bugünkü halini almıştır. 

Drogheda'ya  bir  mim koymuştuk değil  mi?  

Drogheda,  Türklerin  bu  yardımını  ve  iyiliğini  unutmamış  ve  ilk  iş  olarak  şehrin  amblemini  Osmanlı  bayrağındaki  ay- yıldızlı olarak  yapmıştır.Daha  sonra  da 1919  yılında  kurulan  Drogheda  Spor  kulübünün  amblemi  olarak  ay-yıldızı  formalarına  taşımışlardır.

Bu  gün  Trabzonsporla  aynı  rekleri  taşıdıkları  için  Trabzonsporun  kardeş  futbol  takımıdır  Drogheda...

Kısaca  özetleyecek  olursak.

*Beşiktaş  Türkiye'nin ,ambleminde  ay-yıldız  olan  tek  takımı  değildir.
*Beşiktaş   kulübünün  armasında  ay - yıldızın  olmasının  Atatürk'ün  izni  ile olması  söz  konusu  değildir.
*Atatürk  sadece  Karşıyaka Spor  Klübünün  armasında  ay  yıldız  olmasını  istemiştir.
*Kasımpaşa  Spor  klübünün  armasına  ay - yıldız  İsmet  İnönü'nün  isteği  ile  konmuştur.
*Beşiktaş  Türkiye'de  ay  yıldızı  formasında taşıyan  ilk  Türk  takımıdır.
*Dünyada formasında  ay  yıldız olan  ilk  spor  kulübü  Postmouth  F.C  dir. Bu  amblem  hâla kullanılmaktadır.
*İrlanda'nın  Drogheda  United  Futbol  klübü   pek  çok  Türk  takımından  daha  önce   hem  şehir  amblemi,  hem  de  klüp  amblemi  olarak  ay  yıldızı  kullanmıştır  ve  kullanmaya  devam  etmektedir.
*Formasında  ay-yıldız  olan  başka  bir  yabancı  takım  var  mı  bilmiyorum.


Evet...Görüldüğü  gibi  ambleminde    ay-yıldız  taşıma  şerefi  ilk  kez  bir  Türk  takımına  değil,  bir  İngiliz  takımına  nasip  olmuştu ( Postmouth F.C)  ama  bir başka  yabancı  takım  da  amblem  olarak  ay-yıldız  kullanmaktadır(Drogheda  United )   üstelik  onun  tarihi  de bayağı  eskidir. 

RESİMLER:

1-  Kurulduğu  1903  Yılında,  1930  lu  yıllarda  ve  bu  günkü  Beşiktaş    amblemleri
2-  Kurulduğu  1919  yılında  ve  günümüzde  Karşıyaka  amblemi.
3- Kasımpaşa  Spor  Klübünün  zaman  içinde  değişen  amblemleri.  (  İlki  nasıldı  bulamadım.)
4- Cizresporun  1972-2010  yılları  arasında  ve  2010  yılından  itibaren  kullandığı  amblemi
5- 6-  Ambleminde  ay-yıldız  olan  diğer  Türk  takımları
7- Drogheda    sehrinin  ve  Drogheda  United  futbol  takımının  ay-yıldızlı  amblemi
8- Postmouth  takımının  amblemi  ve  Postmouth'daki  Türk  mezarlığı.  

( Konumuz, Futbol Takımlarının Amblemlerindeki Ay-yıldız...beşiktaş, Karşıyaka başlıklı yazı Sami Biber tarafından 17.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.