Karakış ecel gibi çökmüştü gök kubbeye Kanlı eller dalmıştı kan için Hocalı’ya Ne beden nede namus hep düşmütü hibbeye Düşmanın kuşatması can için Hocalı’yı * Tam yirmi beş yıl önce Şubat’ın son haftası Tarihe düşecekti yezidin pis yaftası Feryat figan olmuştu ağıtların saftası Arş bile delinmişti gün için Hocalı’ya * Mermiler yağıyordu her taraf can pazarı Kimi kurşun yiyordu kimide it azarı Sabiyi kesmek için deşildi göbek zarı Melekerde ölmüştü an için Hocalı’ya * Gece kefen giymişti kefeni zifir kara Dağlar taşlar inlemiş dillenip ah-ı zara Öyle bir vahşetti bu kapanmaz azgın yara Feryatlar yükselmişti tan için Hocalı’ya * Nasıl bir nefretti bu geçilmedi önüne Soy kırarak girildi bir milettin kanına Doğmamış bebeklerin kıyılmştı canına İnsanlık yok olmuştu kin için Hocalı’ya * Yer ile arş bir olup çarmıha gerilmişti Bir utanç sahnesiydi ortaya serilmiti Döğmamış bebelere öl emri verilmişti Soysuz yezit gelmişti şan için Hocalı’ya * Mehmet Kılıçel
Kanayan yaramız olan hocalıya yazdığım şiire eşsiz yorumu ile can katan Mehmet Fikret Ünalan ağbime çok teşekkür ederim
( Hocalı'ya başlıklı yazı M.Kılıçel tarafından 25.02.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.