Ey Derviş...
Ey derviş...
Ne haldesin, şikayet mi edersin
Her dert sahibinden rucu eder bilmez misin
Kalbin edebe muhtaçken nasıl nazargah dersin
Bilgi ve irfana aç olan aklınla hangi yola gitsen acizsin
Ruhunu, kalbini, vicdanını, aklını ihya etmek dururken nefsindesin
Hangi kaftanı giyersen giy içi boş sofuluğun derdi gamıyla yüzleşmek istemezsin
Sen kendini, mizana giden iradeni, tercihinle yazdığın kaderini düşünmez ve önemsemez niye meşgul edersin
Bazen...
İnsanın elinde olmadan
Hatıra gelir, içi sızlar, sessiz kalır
Bir zamanlar yüreğinden çıkmayan keder vardır
Zamana bıraksa, unutmak için çırpınsa, kar etmeyen hardır
O sızıyı hatırlatan, yeniden yaşatan, ruhunu hicrana bırakan sırdır
Kim bilir o an ve akan zamanda karşılaştığı beklentidir, kimine göre dinmeyen yaradır
Adını ne koyarsan koy, mazi hiçbir zaman yok olmayacak hakikattir, senin verdiğin değer kadar yükü ağırdır
Kaç...Zaman beklersen bekleKalbi inkişaf olmayınca ümitlenmeİnandığın ve fakat anlamadığın akideni yenileİnsan anlamadığı, araştırmadığı, emin olmadığına uzaktır gücenmeBilgisiz, nedensiz, kuvvet dengesi belirsiz, zan ve bilinçaltı zehabına yenilmeİnancın bir bedeli vardır, emanet edilen akıl, vicdan ve iradeyle kalpte vücut bulan umuttur ötelemeTek dünyalık bir hayatın ve ömrün esaretine boyun büküp varlığın ve şehvetin elinde oyuncak olup tükenme
Mustafa Cilasun
(
Ey Derviş... başlıklı yazı
Yazan Adam tarafından
28.01.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.