Katsayı meselesi ve ihl başlıklı yazımın sonunda bir açık mavi, koyu mavi ifadesi kullandım. Bununla ilgili bir fıkra var, onu da anlatalım da konunun anlaşılması daha kolay olsun:

Temel, Amerika'da siyah beyaz çekişmesinin, ırk ayrımının yapıldığı dönemde belediye otobüsü şoförlüğü yapıyormuş. Bir gün durağa yaklaşıp yolcuları aldığında otobüsün içinde bir kavga başlamış. Ön koltuklarda oturan zencilere beyazlar arkaya geçmelerini söylüyor, zenciler de eşitlikten söz açıp arkaya geçmiyorlarmış.

Geçerdin geçmezdin bir tartışma, ardından kavga başlamış otobüste. Temel ayağa kalkıp bağırmış: "Yeter be! Utanmıyor musunuz medeni bir ülkede böyle tartışmaya, kavga etmeye. Kesin gürültüyü, ayıp değil mi yaptığınız?"

Başka ülkeden gelmiş birinin kendilerini böyle ayıplaması ağrına gitmiş Amerikalıların, utançla başlarını öne eğmişler. Bizim temel devam etmiş. "Şimdi farz edin ki hiçbiriniz siyah veya beyaz değilsiniz. Hepiniz mavisiniz. Tamam mı?"

Tamam, demiş Amerikalılar. Sonra devam etmiş bizim Temel. "Hah şöyle! Şimdi açık maviler öne, koyu maviler arkaya otursun bakayım!"

Budur, biz hepimiz eşitiz; ancak birileri bizi açık mavi, koyu mavi diye sınıflıyor. Üstelik mahkeme kararıyla...
( Açık Maviler başlıklı yazı M. Kuvancı tarafından 23.12.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.