Uykum kaçtı, huzurum bozuldu. Aklım onda kaldı. Sen orada
üzülürsen ben burada kahrolurum, acıyla yoğrulurum, başkasını sevmeye yorulurum.
İlla ki papatya, tek papatya, tabi ki papatya, elbette...
Es geçerim papatyayı.
Başka bir çiçeğin adını söyleyene edeceğim tek kelime şu olur:
-
Ayıpsın.
Eğer inanmazlarsa bana diyeceğim tek kelimeyle şu olur:
-
Kayıpsın.
O denli senliyim, yani papatyalıyım.
Mahallem papatya olmuş, bahçem papatya dolmuş, saksım...
Ve en önemlisi de aklım...
Saatim papatya, takatim papatya, adetim papatya üzerine yazmak...
Mesela günlerden papatya olsun.
Aylardan seviyor olsun.
Bu anlatımda gizlenen de sen ol!
Bir sana yanıyorum, bir sana kanıyorum.
Başkası falan filan, başkası yalan...
Kefenim olsun isterim Papatya; üstüme örttüğüm göğüm, onu görünce
körük gibi atsın göğsüm...
Daha nem olsun değil mi?
Kalp diyorum, ötesi var mı?
İnanman için ne yapayım söyle?
Canım mı çıksın istersin! Sen olmadıktan sonra bu can yaşasa ne?
Aklım mı gitsin başımdan, senden sonra aklım çok da değil başımda
hani!
-
Sadece kendimi üzüyorum.
dedi.
Gecem katran oldu.
Sen üzülünce bana ne olur düşündün mü hiç?
Bahar kışa döner.
Kalp çöle benzer.
-
Sadece iyi olduğunu bileyim kafi bana!
dedim ona. Sen önemlisin, özelsin ve harikuladesin.
Ben sadece sana hayran olan bir aciz kulum işte. Bir papatyadır tutturmuşum
gidiyorum. Ortaya değildir yazdığım, açık büfe bir aşk değil ki hissettiğim
sana.
Tek kişiliktir hissettiğim. Sanadır her ne söyledimse papatyaya
dair.
Sanadır iştiyakım bil.
Sanadır iştigalim.
Kalp işgalimsin.
O yâr bana bir güldü ki "Rabbim cennete mi koydu beni?"
bir an dedim. Bu ne güzel gülüştür sende saklı, gülüş sandığın mı var senin,
bilmediğimiz. Hem seni görüp de seven ne haklı? Benimkisi de aşık aklı, neylersin?
Hem hani saçlarında papatyadan bir taç!
Ey yâr, çerçeveletip astım gülüşünü ömrüme. Bu ne güzel bir
gülüştür dedim rabbim. Bütün gülüşlerin o bir tek gülüşte, bütün yağmurların o
bir tek damlada, bütün çiçeklerin o tek bir çiçekte toplandığı... Yok böyle
gülüş yeryüzünde! Rabbim şaheserinin önünde
aşkla eğiliyorum. O gün bu gündür güneş batmıyor bende. Bu ne yaman bir
gülüştür dedim. İkamet ediyor dudaklarında ve isabet ediyor yüreğime. Buna can
mı dayanıyor, göz mü kalır
akıl izan var insanda.
Her yanım
papatyalandı. Aklım ve kalbim tek seninle oyalandı. Dedim bahar geldi bana. Güller
açtı yaprak yaprak kalp coğrafyamda. Ne de güzel kokuyor toprak gözyaşlarımla
ıslandığında. Bir ıslak papatya canlanıverir gözlerimin nurunda, bir ıslak
papatya olurum bana inanmadığın yerde.
-
Aklım çok karışık.
dedi.
- Duru
ve berrağım sana, ferah tut içini.
dedim. "Bulutsuz bir göğe benzer
sana olan hislerim, dalgasız bir denize, pürüzsüz bir cilde. O kadar netim sana
anlayacağın."
Duyabileceğim bir şekilde:
-
Sadece kendimi üzüyorum. dedi
yine.
Yüreğim sancıdı o böyle deyince. Bilmiyordu onunla bir hissettiğimizi. Ağladığında ağladığımı, üzüldüğünde üzüldüğümü... Ve onunla sebepsiz güldüğümü, onsuz her an öldüğümü bilmiyordu.