* DÖN DE BAK *
Bilinmez serüvenlerle geçerdi neveser gecelerden
Dalgın bir esmer, tarayıp duruyor ıslak saçlarını
Omuzlarına indikçe, kirpiklerini yalıyor akşam ayazı
Yüzünde eflâtun bir keder, durgun ve argın
Umut tutkularına kanadım, hüznü alazlandı içimde
Sesinde uzak kentlerin kirli ezgisi oyalanıp duruyor
Belli ki yaşayıp içlenmiş bir şeylerden.
Ey vefasız üret beni, boy vermiş çiçeğinde
Üstüne düşeni yap, küfleri büyüyor çıplaklığımın
Beyaza soyundu saçlarım
Dilimde bir ayrılık tebessümü
Vaktim kalmadı sana gelmeye
Beni bağışla, sesimi sana duyuramadım.
Şimdi,
Denize karşı ki penceremde
Usul usul şafak kuşlarını dinliyorum
Dalıp dalıp gitmişim, sensizliğin ülkesine
Anladım ki ben değil,
Meğer senmişsin, benliğimde silinmeyen
Gördüm, gözlerindeki kan kırmızı karanfilleri
Sen, sabahlarımı nemlendiren Boğaz esintisi
Geçen gemilere mavi gülüşler aralayan
Telaşlı bakışlarınla içimde büyüyen,
Kara biberim çingenem
Unutturdun bana, saçlarının kokusunu
Dön de bak!
Ne haldeyim, üşüyorum, içimi eritiyor sensizliğin.
Nuri Dağdelen
Sitedeki
Yazarın
( Dön De Bak başlıklı yazı Öz tarafından 17.04.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )