* Kızım  Bahar'a*

Sen,  bahçemdeki üzgün çiçeğim
anlamadın dilimden, 
hep  bozkırlardan  aradın  nininleri
iz bırakmamışsa, bastığın kumlar
kim bulacak,  kırık kalemimde ki hasretini.

Bir  hatıradır,  albümdeki  uyuyan yüzün
benzi solmuş  bir  çiçeğe  dönmüşsün
pencerenin  pervazına  astığım çerçevede,
gurbette unutmuşsun  çantanda ki  trenleri
nazlı bir çocuk gibisin,  bu kentin mavi koylarında.

Belli ki
hâlâ o Toros'un yamaçlarındasın
bahar geldi haberin yok mu?
rüzgâra savurduğun saçlarınla
günler boyu o gurbet sokaklarında
koşup dururdun,  ilk gören ben olurdum
kızım benim, gurbetteki sazım benim
gel, korkma
usul  usul  sar boynuma  kollarını
çocukluk  sıcağınla  yol  alsın  gelincikler
hapsettim  bu  limanların  tüm  gemilerini
yeniden yaşamaya  açtım  kapılarımı
korkma bir tanem,
toprağa düşen her yağmur damlası, bizden yana.

Nuri Dağdelen
13.4.2016

Not: Sevgili Üstadım, Enis Fosforoğlu'nun 
güzel yorumuna sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum
insan Cumhurbaşkanı Başbakan olabilir ama sanatçı
olmak zordur. İşte bu yüzden bu değerli sanatçılarımızın
değerini bilmemiz lazım iyi ki varsınız sevgili üstadım.
( Kızım Bahara başlıklı yazı Öz tarafından 15.04.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.