O yakarılı çığlığın güvertesinden geceyi indiriyorduk sulara
Mavi
siyaha karışmış, yakamozlar gözlerinde dans ediyordu
Haylaz, arsız ve âşık yüreğine müptela bir müzik eşliğinde
Sol göğsünün uzantılarında
gülüşlerin beni düşünüyordu

Durmuştu ansızın vakit, durmuştu bedeninde
denizin yalpası
Hızla ilerleyen yelkovan akrebin dizinde sensizliğe uyuyordu
Uykularından uyanan martılar öğün artığı simitler taşıyordu
Gözyaşlarının zemherisinde alaz bir
dünya sunuyorduk aşka

Umarsız
kelimelerimin rahlesine güvercinler yuva yapıyordu
Sendin ruhumun paslı yongası, karıştırdıkça
aşka ısınıyorduk
Yüzüne dökülen zülfünü tarayan parmaklarımın aleviydi an
Mırıltılarla büyüyen nakarata dönüşmüştü birden iniltilerin

Yüzyıllık sargılarını açıp yüreğinin,
aşkı emziriyordun sevdayla
O terli zemherinin kapılarını örtüyorduk birlikteyken korkuyla
Utangaç anlar sallıyorduk kangren yüreğimizde, asırlık vefayla
Çoğul yaşanmışlıkların odasında ağlıyorduk, hazin sarılışlarla

Selahattin Yetgin

( Parmaklarımın Aleviydi An başlıklı yazı S. Yetgin tarafından 28.03.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.