Bülbül misali gönül bahçelerinde
şakımayacaksan
Pınar olup şarıl şarıl buz gibi berrak
akmayacaksan
Şerefsizlerin suratına celalli ve haşin
bakmayacaksan
Selam verme bana arkadaş!
Aşkın dağlarında muhabbet fedaisi olmayacaksan
Asil insanlarla meclislerde rahmani sevdaları konuşmaycaksan
Kimsesiz dul ve yetimlerin yardımına
koşmaycaksan
Selam verme bana arkadaş!
Hak ile batılı güzel ile çirkini birbirinden
ayırmaycaksan
Ya göründüğün gibi ya da olduğun gibi
olmaycaksan
Sadece ve sadece yerin göğün sahibinin aşkı
ile yanmayacaksan
Selam verme bana arkadaş!
Dostların için şirin uykularından ferağat
etmeyeceksen
Rıza-i Lillah için dostlarına gidip
gelmeyeceksen
Muhammedi gül olup gönül tarlalarında bitmeyeceksen
Selam verme bana arkadaş!
Bu yalancı cennet ülkemin kadri kıymetini
bilmeyeceksen
Muhabbet kılıçlarını sevgi kınından
çekmeyeceksen
Çorak arazilere bile barış ve kardeşlik
fidanlarını dikmeyeceksen
Selam verme bana arkadaş!
Yedi düvele meydan okuyan asil atalarımın kemiklerini sızlatacaksan
Gönül aynasını kin ve nefret duygularıyla
karartacaksan
Kaşıkla toplağın hayır ve hasanelerini
kepçeyle dağıtacaksan
Selam verme bana arkadaş!
Gönül köprülerinin harçlarını aşk ve şevkle
karmayacaksan
Mazlumların hal ve ahvallerinden gerektiği
gibi anlamayacaksan
Yüce Yardanın esmaları konuşulduğunda çoşmayacaksan
Selam verme bana arkadaş!
Mazlumların gözyaşlarını silmeyeceksen
Zalimlere karşı vakarlı aslan misali
kükremeyeceksen
Allah rızası için sevip Allah rızası için
buğz etmeyeceksen
Selam verme bana arkadaş!
Bakmakla yükümlü olduklarını helal lokmalarla
doyurmayacaksan
Gerektiğinde kendi kendini işin kolayına
kaçmadan sorgulamayacaksan
Nefsin şeytani heves ve arzularından
kaçmayacaksan
Selam verme bana arkadaş!
Başkasının namusuna kem gözlerle bakacaksan
Hararet gidermeyen pınar olup boz bulanık akacaksan
Hak konuşulduğunda çocuklar gibi susacaksan
Selam verme bana arkadaş!
Bana ne “her koyun kendi bacağından
asılır”diyeceksen
Namertlerin köprülerinden geçeceksen
Zalim oğlu zalimleri kendine dost edineceksen
Selam verme bana arkadaş!
Kurnaz tilkilerin gölgesinde serinleyeceksen
Allah’tan korkmayanların önünde ceketini
ilikleyeceksen
Gönül kapılarını bir hiç uğruna
kilitleyeceksen
Selam verme bana arkadaş!
Bugünün işini yarına bırakacaksan
Fikri güzel gönlü güzel insanların kalbini
kıracaksan
Rahmana giden yollarda yolcu olmayacaksan
Selam verme bana arkadaş!
Doksan dokuz esması olandan başkasına
tapacaksan
İnsanı rezil-i rüsvay eden cehennemlik
yollara sapacaksan
Onun bunun gıybet ve dedikodusunu yapacaksan
Selam verme bana arkadaş!
Sevmeyi şiar eden gönüllere yirmilik paslı
çivileri çakacaksan
Nazik bedenini şeytani ateşlerde yakacaksan
Arkadaşlarını kahpece arkadan vuracaksan
Selam
verme bana arkadaş!
15/ Mart/ 2016