Yalova Akköy’e geleli birkaç ay olsa da ne çok sevenim varmış diye düşündüm bir an. Öyle ki çocuklar beni görmeden okula gitmez olmuştu. Amcalar selam vermeden geçmez olmuştu. Teyzeler ve ablalar da hal hatır sormadan güne başlamaz olmuştu.  Bu durum çok iyi olmasına karşın, Nesrin de büyük bir kıskançlığa neden olmuştu. Ve bu beni içten içe mutlu ediyordu. Nesrin kıskandığı vakit gönlünü almasını biliyordum. Sevda tünelimdi o benim. Ne zaman gözlerini kıssa karanlıkta kalıyordum. Beni aydınlığa o engin gülüşü çıkarıyordu. Bu sabah Annem ile Emine teyzem tarlaya gitmişlerdi. Babam ve Kadir amcam da hayvanları otlatmaya gitmişlerdi. Nesrin ile Yalova merkeze gitmek için durakta beklemeye koyulduk. Gelip geçenler ‘’mutluluklar’’ diliyordu. Nesrin gelip geçenlere baktıkça kıskançlığının beyhude olduğunu anlamıştı. Akköy minibüsü geldiği gibi binip Yalova’ya geçtik. Önce Barış Manço Aile Çay Bahçesinde kahvaltı yaptık daha sonra, Yürüyen Köşk’e gittik. Oraya vardığımızda gelin ile damadın fotoğraf çektiklerini gördük.  Birbirlerine ne kadar da yakışıyorlardı. Tebrik ettik. Yakında bizde evleniyoruz dedik. Onlarda mutluluklar diledi. Oradan uzaklaşırken Nesrin duygulanmıştı. Ona sımsıkı sarıldım. Sonra onu sinemaya götürdüm. Komedi filmini tercih ettim. Gülmeye ihtiyacımız vardı. Sinema bitmişti. Mutlu bir şekilde eve döndük.

 
Kadir Amca İle babam tavla atıyorlardı. Kadir Amcanın gülmesinden anladığım kadarıyla babama mars yapmıştı. Babam eline aldığı gibi zarı oda mars yapmıştı. Demek ki eşit gidiyorlardı. Bizi görünce tavla oynamayı bıraktılar. Bende latife olsun diye.’’ Kim aldı’’ dedim. Kadir Amca’’Baban zar tuttuğu için berabere kaldık’’dedi. Babam ve oda dâhilindeki herkes gülmüştü. Akşam yemeği için Emine Teyze ile annem tam mutfağa geçecekken, Ben hemen atıldım.’’ Bu akşam ki yemekler bizden’’ dedim. Nesrin ile mutfağa geçtik. Saç tava yapacaktık. Ben domates ile biberleri doğrarken Nesrin de eti buzluktan çıkartıp sıcak suya tutup eritiyordu. Yemeği yarım saat içinde hazır ettik. Kayın validem beğenmişti. Kadir Amca da beğenmişti. Kimse yoğurdum ekşi demezdi. Bu yüzden ben Kadir amca ile Emine teyzeden, Nesrin de annem ile babamdan yorum aldı. İki taraftan da olumlu yorum gelmişti. Sofrayı toplayıp tabakları mutfağa götürdük. Çay faslını Nesrin ile ben başka odada, canım ailem başka odada yaptı. Yeniden gece olmuştu. Uyku göz kapaklarımızda çadır kurmuştu. Herkes odasına çekildi. Gecenin ilk mesajı bu kez benden gelmişti.


Kaan: Selam gece tarifem nasılsın :)
Yavru Ceylanım: Selam tükenmeyen taksimetrem iyim sen nasılsın :)
Kaan: Bakıyorum da sende şairliğe soyunuyorsun. Dikkat üşütme :)
Yavru ceylanım: Ben zaten aşkta hep üşütüğüm. Seni severken aklım başımda değil :)
Kaan: Komşudan bir onluk al o zaman. Gerçi benim aklım da sende. Bende diyorum neden böyle zekice konuşuyor :) :)
Yavru Ceylanım: Seni boğarım bak. Benim aklım seninkinden daha iyi tamam mı? :)
Kaan: Haklısın benimde kalemim öyle :)
Yavru Ceylanım:İyi geceler hayatım :)
Kaan: İyi geceler hayatım :)

 
Sabah heyecan içinde uyandım. Mutluluk bana en güzel şarkıyı fısıldıyordu. Solisti uçuşan kuşlardı. Raksediyordu güller ile bülbüller. Alkış tutuyordu ağaçlar. Bugün her şey tam da istediğim gibi...


Bugün nesrin ile kına gecemiz var. Çocuklar kadar şenim. Akköy baştan sona süslendi. Bu akşam kına gecemiz olacak.  Ardından da ertesi günün sabahı düğünümüz olacak. Yalova merkeze kuaföre gittik. Nesrin adeta bir prenses gibiydi. Bende pek fena sayılmazdım. Bizi görenler hangi masaldan kaçıp da geldiler der gibi bakıyordu. Akköye geldiğimizde saat gün batımına yakındı. Masalar kurulmuştu. Bizim gelmemizle eğlence başlamıştı. Yakup Komisere de haber vermiştik. Neyse ki biz hazırlanırken babamlar onu alıp Akköye getirmişti.  Teyzeler Nesrini kına gecesinde ağlatmayı başarmışlardı. Bende duygulanmıştım. Baharın düğüne gelmesi beni şoke etmişti. Bir ara müsade isteyip baharı bir kenara çektim konuşmak için. Sanki beni terk edip de giden o değilmiş gibi...


Kaan: Bahar kaç sene oldu görüşmeyeli bir an seni karşımda görünce şok oldum.
Bahar: Aslını sorarsan bende senin evleneceğini duyunca şok oldum. Benden başkasıyla olamazsın  diye düşünmüştüm.
Demir: Hayat bu ezber bozuyor. Yoksa sende benim ilk zamanlardaki hallerime mi düştün.
Bahar: Evleneceğini duyana dek aklımda yoktun. Sonra içimi derin bir hüzün kapladı. Ve gelip veda etmek istedim. Her ne kadar bende kalmanı istesem de.
Kaan: İstemekle olsaydı her şey. Daha seni istediğim ilk zamanlar benim olurdun. Ama ben seni unutmadan başka bir aşka geçemezdim.  Ve seni unutamasam da içime gömdüm. Nesrin beni seviyor...
Bahar: Bende seni gözlerimde öldürdüğümü sanmıştım. Ta ki sen yüreğimde canlanana denk. Sende beni içinde öldürdüğünü sanmış olmayasın?
Kaan: Ben yalnızca bir kez  o hataya düştüm. Seninde beni seveceğine inanarak. Artık hayatımda yoksun. Yine de teşekkürler bana aşkı öğrettiğin için.
Bahar: Size mutluluklar. Sen sevilmeyi hak ediyorsun. Hoşçakal.


Baharın gidişiyle geçmişin görülmemiş son hesabı da kapanmıştı. Onu gerçekten çok sevmiştim. Belki de onda gördüğüm aşkıma aşıktım bilmiyorum. Ama öyle olmasa şu an yanımda o olmalıydı. Nesrin değil... Kocasından boşanmıştı. Çocuğu olmadığı için kocası onu sürekli dil şiddetini maruz bırakıyormuş. Oda çözümü boşanmakta bulmuştu. Nesrinle olsam da hala onu görünce kalbim çarpıyordu. Hemen toparlanmam gerekiyordu. Bahar artık öldü...


Kına gecesinin sonunda takı törenine geçilmişti. Takı merasimi de bittiğinde herkes evlerine dağılmıştı. Bizler de köyün imamını çağırıp imam nikahı kıymıştık. Yine de resmiyete dökülmediği için ayrı odalarda kaldık. Gecenin ilk mesajı Yavru Ceylanımdan gelmişti.


Yavru Ceylanım: Nasılsın kocacığım. :)
Kaan: İyiyim karıcığım. Şükür ki bugünlere de geldik. :)
Yavru Ceylanım: Ne olur hep böyle aşk dolu olalım. Her şey tazeliğini korusun. :)
Kaan: Merak etme ben seni derin dondurucu da tutarım bozulmazsın :)
Yavru Ceylanım: Yok canım birde bal küpünde sakla o daha taze tutar :)
Kaan: Ooo tarihe atıf sevdim bunu bak.
Yavru Ceylanım: İyi geceler kocacığım :)
Kaan: İyi geceler karıcığım :)

Devam Edecek...
 
( Aşk Olsun-16 başlıklı yazı Mecaz Adam tarafından 1/21/2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.