At gibi koşulmuş,arabasına,
Çöp bidonlarından alır yükünü.
Yetmiş y a ş ı n d a ki öz anasına
Giydirmek istiyor, hurda kürkünü.
Onun akranları,barda pavyonda,
Cebine doları, pek çok oyunda.
İkisi de aynı ,u l u s soyunda
Biri kullanamaz,özel erkini.
Bütün pis kokuyla,olmuş arkadaş,
Ekmek parasına, veriyor savaş.
Ciğerleri çürür, göğsünde yavaş
Yerlere fırlatır,çıkan sümkünü.
Biri telefonla,milyarı vurur,
Biri bir yavanla,ayakta durur.
Hurdacı kışları, harman savurur
Z e n g i n seyrediyor,filim sirkini.
Yastığı ottandır, döşeği hasır,
Gör ki e l l e r i n i ,ayağı nasır.
Yoksul ne söylese, oluyor kusur
Zengin yandaşıyla,b ö l e r terkini.
Usanmıyor bal baklava yemekten,
Birinin p a p u c u , ortapedikten,
Çarşafı atlastan,k ı l ı f ipekten.
Köyde marabası ,biçer ekini.
Üç tekerleğiyle,hurda toplarlar,
Bütün şehirlerde, her yerde varlar.
Bazen imrenerek, p a s t a çalarlar
M a h k e m e hazırlar, o n a i n i n i.
Torpili de yoktur,giremez işe,
Lânet fakirliğe, lânet geçmişe.
Muhakkak yenilir,girse güreşe
Çiçek diye sıkı tutar dinini.
Adam sayılıyor,sandık zamanı,
Zamlar geldiğinde çıkar dumanı.
Şimdi zengin oldu,bal ister canı
Sadaka gelince,mutludur günü.
,,,,,,,,,0570,,,,,,27/ 08/ 2001,,,,,,,,,