Online Üye
Online Ziyaretçi
Bir süre kesilmişti şehit haberleri!.. Bir boşluk bulur bulmaz fırsatı değerlendirerek vatanımızı koruyup iç ve dış güvenliğimizi sağlayan asker ve polislerimizin kurulan haince pusuların akabinde hunharca şehit edilmeleri izah edilebilir bir husus değildir!..
Kobani bahanesiyle bir araya gelip eylem yapılıyor.
Ön plana da sözüm ona saf olan eylemciler(!) konuluyor.
Yapılan öngörülerde çarşafa büründürülmüş Deaş/Işid elamanı süsü verilen canlı bomba bayan bir terörist, 32 kişinin ölümüne ve birçok kişinin de yaralanmasına neden oluyor.
Sonra ardından provokatörce sinsi hesaplarını devreye sokarak kendi yerli(!) terör örgütünü mazur gösterip, dışarıdan olanı düşman ilan ediyorlar?
Suruç’taki katliamın intikamı bahanesiyle de polislerimiz şehit ediliyorlar.
Akıl, vicdan ve iradeyle olabilecek şeyler değil ki bunlar!. Bir düşünelim:
Vaktiyle Doğu ve Güneydoğu politikalarında bir takım yanlışlar yapılmış olabilir, ama bir yanlış bir yanlışla düzeltilemez!.
Binlerce masum insanımız öldü; kimin eline ne geçti, ocaklara ateş düşürüp yürekleri yakmaktan başka!..
Huzur ve barışın silahla geleceği düşünülüyorsa bu bir ütopyadır.
Davanız haklı bile olsa bu katliamlarla ve şehit haberleriyle kesinlikle haksız duruma düşeceğinizi düşünemiyor musunuz?
Size aferin iyi ediyorsunuz, hatta daha fazlasını yapın diyenler kim? Neden aklınızı vicdanınızı kiraya verdiniz, veriyorsunuz?
Bu güzelim cennet vatanı kana bulayarak, bölmeye çalışıp rahatlayacak mısınız?
Öldürülen o polis, o asker sizin çocuğunuz olsa ne hissedersiniz? Tabii his ve duygularınızı yitirmediyseniz!
Ha, eğer onlar da bizim çocuklarımızı öldürdü diyorsanız; Polis ve asker durup dururken bilerek ve gerekçesiz bir şekilde kendi vatandaşını öldürmez, öldüremez!. Yani şayet varsa böyle münferit vakalar, işin içinde iş var demektir ki, Yine suç kesinlikle terörle bir yerlere varmak isteyenlerdedir!
Sonra asker ve polisimizle başa çıkabileceğinizi mi dsanıyorsunuz ey teröristler? Fitne, fesat ve bela çıkarıp belanızı aramayın! Zira nice düşmanı yerle yeksan etmiş köklü bir yapıdan bahsediyoruz!
Yazıktır, günahtır, zulümdür!.. Yapmayın!..
İnsanımızın tatile çıkıp dinlenmek veya sıla-i rahimde bulunmak için akrabalarını ziyarete gittiği yerlerde başına ne geleceğini bil(e)mez bir vaziyette iken tatili de, ziyareti de zehir olmaz mı kendisine?
Son gelişmeler gösteriyor k, iç ve dış mihraklar Türkiye’yi, Suriye batağına çekmek için fitne ateşini yakıp alevlendirmiş bulunmaktadır!. Allah yardımcımız olsun ve idarecilerimize feraset ve basiret versin!.. Sağduyuyu da elden bırakmamak temennisiyle!..
Yüce Allah’ın hesabını ve ilahi azabı da hiç kimse unutmasın!..
Hiçbir canın yanmadığı, zarar görmediği ve şehit haberlerinin gelmediği huzurlu günler diliyoruz!
Şehitlerimize Allah rahmet eylesin! Milletimizin başı sağ olsun!
MFK