sana bir adamı anlatayım bugün
ağarmış saçları içindeki hüzne işaret
aklı kalbinden ibaret Allah'ım sen onu
affet!
sana bir adamı anlatayım bugün
salkım saçak sevmişti seni
dal budak sarmıştı çiçek çiçek açmıştı
sana
meyveye durmuştu
çekemediler; kuruttular, kestiler ve
yaktılar
ortada külü var şimdi
uzaklara dalan gözleri birini bekliyor
sanki
hasretlikte gülü var sanki
kıyamet kopsa umrunda mı, sel olsa taş
yağsa
penceresinde tülü var şimdi
sesi kısılmış sensizlikte herkese
sana söyleyecekleri var ağız dolusu
ömrü kısalmış sensizlikte
sana yaşayacağı var kucak dolusu
beti benzi sararmış; dalından düşmüş
yaprağa dönmüş
evinde ölü var sanki
sana bir adamı anlatayım bugün
kim ne anlatmış ne söylemiş umrunda mı
açmış susuzmuş çıplakmış dert değil
aşkına asla namert değil
kış gelmiş bahar gelmiş farkında bile değil
aşk izi var yüreğinde, sürek avında
sürekli
sen mevzusu var kalbinde derin mi
derin
gidiş var terk ediş; bolca, çokça
senden gelen hava serin mi serin
ağlayış var, sitem; bohça bohça
boşluk var yüreğinde, ömründe eksiklik
var mı ona senden başka güzellik
yap bir güzellik Allah aşkına
yap bir kıyak senden yana
sana
bir adamı anlatayım bugün
hala seviyor özlüyor gibi bakıyor
göreni harbiden yakıyor
gözleri çatısı delik ev gibi akıyor
ıslanıyor üstü başı gözü kaşı
ne desem kafi değil bu hüzne
ne yazsam safi değil artık kalbe
sürekli giden biri var
sana bir adamı anlatayım bugün
sensiz ne haldedir göstereyim
yok yok namı Kaptan demeyeyim
aşikar etmeyeyim kendimi
içten içe yanayım, kanayayım
tek haberdar etmeyeyim kimseyi
sana bir adamı göstereyim
işte bu eser senindir diyeyim
tebrik edeyim.