Balçık ile sıvarsan sana gülen güneşi
Nasıl geri dönersin, terkettiğin maviye.
Gönle atıp gidersen can yakacak ateşi
Sana kim gönül verir sevdiceğim yar diye.

Giderken dönüp bakma gittiğin yollarına
Başardın sen sonunda, o yolları kesmeye
Seni dert ile keder alsa da kollarına
Yokum artık uzaktan sevdalıca esmeye.

Lâyık olan oturur gönül denen makama
Gökten düşerken yere, sızlanmak olmaz çare
Solmayan bir gül olsan, artık takmam yakama
Sevda peşine düşüp, olsan da pare, pare.

Sitem, kahır değildi, kalemimden akanlar
Arzuhalim duada, gönüller sultanına
Sadece yakıp geçer, şimşek gibi çakanlar
Yağmur bile yağarken, yoldaş olmaz yanına.

Kış ayazı gibiydin, yaktın değerken tene
Bazen esip gürledin, bazen karanlık gece
Hayat bir yudum sudur gönülden isteyene
Bazen de mavi bulut, şiirde hece, hece.

Tutup heybene katma gökte ki o yıldızı
İrade olmayınca ağır gelir o sana
Öze yabancı gelir gönüldeki o sızı
Eğer inanç yok ise ulvi sevdadan yana.
( Lâyık Olan Oturur Gönül Denen Makama başlıklı yazı Ahmet Moran tarafından 1/5/2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.