Aman, etmeyin Ağam, sakın bize uymayın
Zararsızdır kavgamız; ne kol kopar ne bacak
Gürültü yapsak dâhi, yapan bizsek duymayın
Damardaki fazla kan bir şekilde akacak.

Ayırmak da ne demek; görenler el çırpıyor
Sanırsın boğa çıkmış arena ortasına.
Rakibin tarafı çok, arada göz kırpıyor
Ya Râb, nasıl takıldım hasmımın oltasına!

Zerre kadar suçum yok; çattı bana aniden
"Oğlum! Bak git işine" dedim de kâr etmedi.
Bilmem ki ne isterler bu gariban fânîden
Kırk kişiler, tek idim; tabi gücüm yetmedi.

Tam gözlerim morarmış, kapanmak üzereyken
Yaşlı bir amca geldi sandım ki ayıracak
Dedi "henüz çok erken", yüzüm yara bereyken
Başka da kimse yoktu, bu kulu kayıracak.

Her tekniği denedim altta kalmayım diye
Rakip faul yapıyor; üstelik de alenen
Ne kupa istiyorum, artık ne de hediye
Nasıl olsa bu demde galipler hep elenen.

Şükür siz geldiniz de, kurtardınız azaptan
Meltemdir sanıyordum, fırtına imiş esen.
Eyvaah! Gençliğim gitmiş, hayli düşmüşüm çaptan
Her darbede gördüğüm yıldızdı desen desen.

 

Sırtım yere gelince öğrendim düzü tersi

Hiç umurumda değil; var sen gül gevrek gevrek

Endişeye mahal yok; aldım gereken dersi

                                                Dostça yaşamak varken, kavga neyime gerek!
 
                                                                Mecit AKTÜRK
( Aman Etmeyin Ağam... başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 30.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.