.

Kalbe sızarken ay ışığı
Kim bilir kaç mil uzaklaşır acılardan insan
Kendine bükülen bir  yaydır artık  her beden
Ve çöl derinliğinde
Ruhun yitik ülkesidir özlenen

*
Yolla yolcu arası
Gitmenin şehveti  belirsizleşirken daha bir
Rehavet  nükseder  yeniden en ılıman zihinlerde
Dil altı hayaller kurulur hemen
Ve kardelenler kendini ele verir

*
Her tını hüznün duyulan bir lehçesidir  artık
Ve kelebekler uykuya durunca ayyuka çıkar
İnfilaka hazır boşluk yayılır ardından
Gölgeler rehin kalır anılarda
Tık diye durur yelkovan
Başlar vakitsiz zaman

*
Kim bilir kaç kez tavaf edilmiştir hüzün
Ki, kalpler de  kan çanağı olmuştur
Bu yüzden asr kokar her yorgunluk
Pişmanlıklar saf tutar mağlup  cenazede
Ve gözler göklere defnedilir en vakitsiz zamanda

  
Ardından göklere dua hendekleri kazar
Çığlıkları yaşlarından büyükler
Ve gözlerinde vakitsiz bir kıyametin telaşı başar
Suskun ırmaklar gibi ürkekleşir hayat
Çözülmemiş bir alfabenin diliyle konuşur  zaman
.
.
 .
 
 
 


 

 

 

 

 

( Vakitsiz Zamanlar başlıklı yazı AYDIN UZKAN tarafından 2.11.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.