Mahşerin Dört Atlısı...son
 

Bir zamanlar Hülvani, Şairağam, yoksul, ben
"Mahşerin dört atlısı", korkusuz cengâverdik.
Hazırdı terkimizde yensiz yakasız kefen
Ağamız liderimiz, biz de ona yaverdik.

Davamız vardı bizim; hayalden ve serapten
Mehtabı sunacaktık karanlık gecelere.
Ölümsüzlük iksiri içmiştik aynı kaptan
Birlikte uçacaktık yüceden yücelere.

Yeni dünya kurmaktı niyetimiz, gâyemiz
Kalemden kılıçlarla zalimi ezecektik.
Bir destan olacaktı gün gelip hikâyemiz
Firdevs bahçelerinde huzurla gezecektik.

Gam, kasvet, keder, çile; ne var ise toplayıp
Gömecektik Yoksul'la derince bir çukura.
Kör şeytanın göğsüne yivli hançer saplayıp
Perişan edecektik; tekmeyi vura vura.

Sonu ölüm olsa da davâdan dönüş yoktu
Ne bir detay atladık, ne bir derdi unuttuk
Listemiz hayli uzun, yapılacak iş çoktu
Mazlum insanlar için tek çare tek umuttuk.

"Vakit tamam! " denince, toparlandım, derlendim
Dört binek getirdiler; biri merkep, üçü at.
Endişemde haklıydım, oldukça kederlendim
Sandım ki hançerlendim; asıldı bende sürat.

Dedim; Ağam bu nedir? Dedi ki "Mısır tayı! "
Anladım niyet bozuk; bunlar beni ekecek.
Hani, "Eyvallah" desem, kabul etsem bu payı
Mahşere varış ânım oldukça gecikecek.

Kalmamak için yaya el ettim fırtınaya
Kuruldum bir çırpıda rüzgârın kanadına.
Geçerken selam durdum kartala ve sunaya
Mola dahi vermedim Yoksul'un inadına.

Mahşere vardığımda vakit akşam olmuştu
Melekler safa durmuş haber izliyorlardı.
Biri çok ağlamaklı, gözleri yaş dolmuştu
Anladım durum vahim; birşey gizliyorlardı.

Israr edip sorunca, "üzülme" dedi biri
Dostların fazla yükten gümrüğe takıldılar.
Atları size ömür; dönüş imkansız geri
Ârafta bekliyorlar; bir hayli sıkıldılar.

Ricâ minnet edince, deyip "dostun hatırı"
Sırat hattı üstünden taxiyi dönderdiler.
Sayemde bedavaya hallettiler bu turu
Sağ salim üçünü de evine gönderdiler.

Olsa da her birisi birer dünya tatlısı :))
Mahşere zor varıyor, söz verip oyun bozan.
Bir tek bu Fakir kaldı, olmasa da atlısı
Tarihe damga vuran; bu efsaneyi yazan :)))

Henüz kimse demeden "uzattın ama! Yetti! "
Haddi bilmek gerekir; en uygunu bir mola.
Üç gün süren bu destan, bu gece burda bitti
Sürç-ü lîsan ettiysek; kızılmaya, affola

 

Mecit AKTÜRK

( Mahşerin Dört Atlısı.-ııı-.son başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 27.10.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.