Ben  hiç sevmem sosyo– politik konularda yazmayı..Benim asla harcım değil..Tabi ki fikir sahibi;olayların takipçisiyimdir..Günlük olaylardan,değişimlerden bihaber olmamakla beraber; ne tarafgirliğim,ne fanatikliğim,ne bir siyasi mensubiyetim ve  herhangi  bir yere angaje olarak bayrak taşımışlığım yoktur ön saflarda.. Neden mi ??
                  1970 li yıllarda  memuriyet yerim olan Çarşamba ilçesinde; Kaymakamlık Makamınca  sürekli olarak  Hükümet Komiseri olarak görevlendirilmekteydim çeşitli dernek ,sendika toplantılarına..Bir gün TÖB-DER’in  tensip edilen gün ve yerde toplantısına Hükümet Komiseri olarak görevlendirilmiş ve görevimi ifa ile raporu tanzim ederek makama sunmuştum..Sonradan bana ulaşan bilgiye göre o grupça FAŞİST ilan edilmiş ve birçok badirelere düçar kalmıştım. Bir hafta sonrası bu defa ÜLKÜCÜLER  derneğinin toplantısına da görevlendirilmiş ve raporuma istinaden C.Savcılığı’nda ifadeleri alınarak ; TÖB-DER  müntesiplerinde olduğu gibi serbest bırakılmışlarsa da ;onlarca da bu defa KOMİNİST  olarak  damgalanmıştım.
               Samimi olarak itiraf ediyorum ki o zamanki kültür ve bilgilerimde her iki yakıştırmanın da ne anlam ihtiva ettiğinden yoksundum. Sordum anlattılar,az çok bilgi sahibi olunca Halk Eğitim Temsil Kolu başkanı olarak faşist diyenlere inat C.Fehmi Başkut’un  “Buzlar Çözülmeden “ ini; Kominist  yakıştırması yapanlar içinde N.Fazıl Kısakürek’in “ Reis Bey “ adlı eserini sahneye koymuş ve rol almıştım..  Sonrasında tamamen siyasal ve ideolojik olmayan eserlerle yoluma devam ettim amatörce.. Onlarda hiçbir karmaşa yaşamadım ve öyle de alışarak,düstur edinerek geldim bu günlere.
             Sadece görevime mudrik,yasalar çerçevesinde hazırladığım raporlar neticesi her iki gruba yaranamamış anlamlarını sonradan öğrendiğim sıfatlarla anılmak olmakla tecrübe edinmiş ve gerekli  dersi almıştım.
             Tabi ki her seçimde sandık başına giderek;uygun gördüğüm siyasi partiye veya partilere oyumu kullanarak hakkımı kullandım.
             Bu gün içinde bulunduğumuz ve yaşadığım ve aşağıda nakledeceğim  traji komik bir olay karşısında da ; kendimi klavyenin başında buldum. Bu benim ilk ve son sosyo_politik yazım olacaktır. Birde ben yazayım dedim.. Bakalım ne olacak ??
            Amacım hem nalına hem mıhına gibi görünebilir.. Olsun.. İsteyen dilediği gibi iradesiyle algılar değerlendirir.. Bunlar benim tespit ve değerlendirmelerimdir. Şahsıma münhasır düşüncelerim beni bağlar.. Kimliksiz olur mu ya düşünceler,bir ideolojiyi,partiyi,görüşü esas almalısın diyen sesler duyar gibiyim . Ama umurumda değil;eyvallahım da yoktur. Ben kimsenin,hiç bir grup ve partinin arkasına takılıp ne fanatik ne de arkasında yürüyecek yaşları geçtim.Ama tabi ki oyum oy dur.Kullanılacaktır!!!! 
           Allahın iki kulu vardır bence ..arkasından gidilecek,düşüncelerinden istifade edilecek,rehber kabul edilecek olan.. Biri Allahın Resulü Peygamber Efendimiz; diğeri ise M.Kemal Atatürk…Benim felsefem budur.. Ve ben “UNUTULAN ATATÜRK” adlı eserin sahibi bir delikanlıya oğul a sahip onurlu ve gururlu bir babayım…
                                          ÇAPULCU TORUNUM.. ECEM !!!!!
           İşte bu yazıyı yazmama vesile teşkil eden 19 aylık torunum ..Ece’m !!! Hani şu bir gece balkonlarda tava tıngırtısı alkış; şamata tantana vardı ya.. Hani şu ağaç kesilmişte o gezi parkında toplanmıştı ya “ Çapulcular !!”..İşte onlara destek için protestoların başladığı o günün gecesi.. Anne,babası onu da çıkarmışlar balkona..Balkonlarda milletin elinde tava,kaşık;alkışlar,sokakta davul zurna sesleriyle dans ederken… Bir bakmışlar az önce içeriye giren torunum  mutfaktan aldığı küçük tava ve kaşıkla gelmez mi ??  Başlamış o küçücük elleriyle tavaya vurmaya…Bebeğim benim..Ece’m !!
           Ara sıra bırakıp tavayı alkışa devam.. Böyle devam etmiş.. Hoşuna gitmiş..Kahkahalar atarak,keyiflenmiş..Zor almışlar içeriye .. Ve hala bu alışkanlığı devam ediyor.. İki de bir balkona çıkmak istiyor elinde tava ile.. Çıkardım geçenler de ama balkonlarda kimse yoktu..Bitmişti tıngırtılar..Ancak oralar boş olunca bu defa geçende yemek yerken lokantada  her lokmasının peşinden alkış yapmaya ve yanındakileri orkestra şefi gibi yöneterek alkış sayısını arttırmaya başladı.. Ne yapacağız bakalım.. Ve Türkiye’nin en minnacık Çapulcusu ;bilmeden istemeden benim  torunum olmuştu..
            Bundan sonrası mı ? İşte o günlerde sahil tarafında yürüyüş varmış diye duyunca;erken çıktım ofisten..Şöyle bir temiz deniz havası alırım ; hem de olup bitenler neymiş temaşa ederim diye.. Gitmez olaydım.. Birden şamatanın içinde buldum kendimi..Korktum,ürktüm ..Yaşlılık bir yandan bir  kafeye zor attım kendimi..Nefes darlığı var zaten (KOAH) Sen misin temiz hava arayan yuttuk gazı, gerisi hayal mayal   !!!!
          Hadi bu çapulcular yüzünden bunu yaşadık ta bitmedi ki… Sonra bir miting yapılacakmış..Etraf afişlerle ,süslemelerle bezenmiş; her tarafta anons sesleri.. Mitinge davet !!! Bir curcuna,bir hummalı çalışma diz boyu saatlerce.. Bilirim mitingleri.. Oturdum ofisimde.. Akşam eve döneceğim hadi dön bakalım dönebilirsen.. 3 saatte zor ulaştım. Derdimi anlatana kadar eşime akla karayı seçtim …

        Bu işler karmakarışık işler… Gençler,hoşnut olmayanlar tabi ki anlatabilmeli  isteklerini..Özgürce ! ama kırmadan dökmeden,kanun çerçevesinde.. Ya Hükümet !! Kardeşim yetki senin,söz senin,yasan var.. TV var..Basının var !! Ne gerek var mitinglere,kızıştırmaya.. Çık anlat işte yayınlarda.. Varsa oyun bozsana.. 
        Yazık bana ya gaz yuttum.. Evimize üç saatte gittim..Geç kaldık diye eşime hesap verdim.. O yetmiyor gibi küçücük torunumda oldu çapulcu..Ne olacak şimdi ?
         Bundan sonrasını şiirlerle tamamlayalım. Hoşcakalın…Güzel harika günlere..Torunum için hiç olmazsa !!!!
                            GEZİ PARKI.. GAZİ PARKI ...
Ağaç dedin
çıktın yürüdün
söyledin ne varsa
güzel şeyler
hakkınız da !!!!

Ama kardeşim
niye kırıp döküyorsun
yakıp yıkıyorsun ki !!!
o kadar maddi külfet
yazık değil mi
vatana, bu millete ?

Aha sizler söylediniz
şimdi moda oldu
duran adamda …
Dağıldı , bitti gitti
ama bak başladı
milli irade
haydi mitinge !!!

Hep abudik gubidik
tıngırtı,tangırtı..edük,düdük
Ya az durun da
Bilmem tarihini ama
nasılsa gelecek ya
sandıklar ortaya !!!
                             
 BİR MİTİNG !!!

" Büyük oyunu bozmaya
   Tarih yazmaya
   Milli iradeye saygı mitingi
   Yer:Samsun Cumhuriyet Meydanı
   Saat : 17.00’ de
Buyurun meydana !!!! "

Buyurunuz cenaze namazına
Saf olalım
İyi bilirdik
helal olsun !!!!

Gerek yok ki
bu düğüne bayrama
telaşa,masrafa !!!
Zaten milli iradesiniz ya …
Oyun moyun varsa
Bozun ya !!!
Yürütensiniz
yasa ,anayasa belli değimi ya ??
Yazık değil mi suya,gaza
Yakıp yıkmaya !!!!

Üç beş çapulcuysa
dediğiniz gibi
boş verin gitsin
ne olacak ki

Ne gerek var ki telaşa
Meydanlarda temaşa
tantanaya..
İşi kızıştırmaya
Yazık masrafa
yazık kaybedilen zamana
                                                                                                                                                                                                        
                                                                                                                                                                               
                                                                                                                                                                            KUZU MELER... KERVAN YÜRÜR ..

Oldu her şey
Sosyo- politik
Moda işte 
Olduk bizde kolik..

Tantana
Tırı vırı işte
Tava tıngırtısı
Davul-tokmak
Vur ha vur !!!

İş olsun
Torba dolsun
Hep edük düdük
Herro ya merro
Abudik gubidik !!!!

Twiste gel
İyi ya meşreb
Anırıyor merkep
Ah şabalak
Tuzu kuru tombalak

İşkembe-i Kübra
Konuşulur atılır nutuk
Velvele
Kahve telvele
Çık antremana
Düddürü de düddürü
Ötelerden gelir ü-ürü-ü !!!

Mönü mü
yapılır laflardan salata
kaval var
çoban var
sürü var
sonu hayrola !!!!
( Küçük başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 23.10.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.