Hala yorulmadan başınızda saç kalmadı
Hala kavgaya devam ediyorsunuz.
Bu
heyecanı olmayan
Kavga kin nefret doyumsuzluğu.
Bakın
etrafınıza kavgayı bırakın.
Mekkeli
bütün kızların peşinden baktığı, koştuğu
Sonra dönüp tekrar tekrar baktıkları
Mus’ab bin Umeyr (r.a.)
Hangi güzellikleri görmüştü de İslâm’ı
seçmişti.
Sizler
anlamazsınız
Anlayacak güzelliği yaşamak sizin hakkınız
değil ki.
Çamur.
Çirkef!
Sizin
hakkınız!
Aslında
“din” güzelliğin zaten kendisiydi
Bilgelik arayışı, bilgiyi sevmek,
Bilgi
severlik, araştırmak peşinde koşmak
Hikmet arayışı
Seviyorum, peşinden
koşuyorum,
Arıyorum yayıyorum
güzelliğinin felsefesi İslam’dı
Sizler bilemediniz ey
nefis ey şeytan
Varlığın bilgisi
gerçeğin bulunması yaşanması
Adaletin yayılması
güzelliğin bulunması
Doğru yolun bulunması
doğrulukla yaşanması
Zamanla
anlamını değiştirildi
Yaşam dünya anlamı güzelliği ile İslam iledir.
Ben kime söylüyorum ki
Çirkin siyasete güzellik denilmeye başlanıldı.
Nasıl geldik bu çıkmaz dehlizlere
Yok, oluşun en zıkkım uçurumlarına hayâsızca
atan
Kim, kimler nasıl niçin ne amaçla sürüklediler
Bu kanyonlara uçurumlara bizi.
İşte
uzakta size bakıyorum katran karası gözlerinize.