Aşkın ızdıraplarını anlamını  ayrı kalan terk edilen bilir

Ah bu adaletsizlik ki yürekleri tarumar eder yaşayan bilir

Mutluluğun girdabı olur mutsuzluğun girdabı, ah o an sanki ölünür

Çeken bilir terk edilmenin acısını, olur dünyası kordan alev yanan bilir

Mantığa gönlüne hükmedemeyen akıl ruh silinir

Vicdanın gözlerine sanki kezzap dökülür

 

Ümitler elemler kapkara bir rüya selini düşer, bunu yaşayan sürünür

Kanla gözyaşı yıkanır, iradenin düşüncenin ızıdrabın da,

hoyratça terk edilmenin musalla taşında yatan bilir.

Ölümün soğuk yüzü gibi her gün ölümü tadan

 hisseden bilir yaşar ayrılığın, kabir azabında çeken bilir.

Ayrılığın basıncını göğsünü çatlatacak bir tazyikle kalbine hücum eder

 aşkı yaşayan ama mutluluğu tam yaşar iken terk edilen bilir

 

 

Var git gönül, yine aşk ile sev o yâri

O seni sevmezse de senin gibi,

Duyguların duygularına dil olsun

Dillerin dilsiz diline dil olsun

Yolsuz yoluna aşkın, cennetin yamaçlarında yol olsun

Dudakların, aşksız dudaklarına aşkın badesini sunsun

İçsin kana kana yana yana

Sözlerin, sözsüzlüğüne hece olsun

Dudakların, aşksız dudaklarına aşkın zevkini sunan abidesi olsun.

Duygusuzluğu, senin duygunla duygu olunca yol olunca, aşka

Açılır aşkın kapısı, dudakları ile dili ile mısraları ile

Aşkının can bekçisi ol

Bil ki senin aşkın o bahçedir

Bekçisi ol ki, bahçeyi sahipsiz sanmasınlar

 

Aşkın ile o yâre gölge ol

Ne kadar sertte olsa o yar

 Aşkın güllerini sinesinde açtırandır

Aşkın nuru, nurlu içi ile önüne gönlüne, gönlünü açandır

Yeniden bir el değmiş gibi gönlüne, aşkın neşesi saçılır

Abı hayatın aşk ile akışını görürsün aşka özgürlük verirsen

Şekil vermez isen sadece aşkın ırmağının akışına kendini kaptırırsan

Bir gün sen şeker olursun o sana ayak

Bir gün o sana şeker olur sen olursun ona ayak

Bil ki deniz balıklara içinde yaşadıkları için denizdir onlara

Karada yaşayanlar denizde yaşarsa o deniz ölümdür onlara


 Mutluluğun rüzgâr gecikti mi insanlar

 Allaha yalvarmaya başlar

Rüzgâr gelince

Rüzgârı göndereni unuturlar

Yalvarmanın anlamını yitirirler

Her hareket ettirenin bir hareket ettiricisi vardır

Birden canla hareket eder can var lakin sen o canı göremezsin

Anlamak istersen gönül gözünle aşk ile bak

Bak ta canı anla öyle aşkı o yâri sev.

 

O yâre kendi gözünle bakma aşkın gözü ile bak

Kendi öz gözünü yum da aşkın gözü ile bak

Gözün yerine ona âşık olan gönül gözünle bak

Aşkın özünden tart ondan bir göz al öyle bak sev

Bak ta usanmadan aşkın alevi ile sev

 

Bil ki Rahman der ki: kim kendisini bana verirse Kuran ile iman ile

Ben onun elide olurum gözü de olur gönlüde olurum der

Al Gönlüne Allah’ı

Al gönlüne Kuranı Resulü

Koş sarıl öyleyse o yâre


Seni senin gibi sarmazsa da, sarmasını bekle aşk ile sarmasını

Göster ona aşk ile sarılmasını, öğret ona aşkın merhamet ile kucaklamasını

O zaman canı görürsün, cananının can ile saran canını görürsün

Zorlama öğrenmeden aşkı, aşk ile sevmesini bekleme,

 zorlama aşk ile seni sevmesini kırarsın o yarin gönlünü.

Aşksız kalırsın bil ki aşksızlığın yokluğu, aşkı bilmeyene kaybedene kaçırana

 sopadır cefadır ızıdrap’dır.


( Var Git Gönül, Yine Aşk İle Sev başlıklı yazı kul mehmet tarafından 9/5/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.