“Tutamadım dilimi

Arı soktu telimi

Leyla oldum dillere

Mecnun düştü çöllere”

 

Sivri bir yalnızlığın

Taçlarını mayalıyorum

Gazeller gün esriği

Yağmurlar sarı güğüm

Ayaklarımda pancar kökü

Bastıkça toprağın ayalarına

Zaman dölsüz mevsimlerde

Aralıkla gidip gelmeler/

İç kurusu ayazlarda

Avurtlarım susuz

Issız yanaklar

El değmedi

Bahtıma…

 

Bugün;

Saçlarıma kur çiçeği

Ellerime sarı sıcak/

 

Söyle!

Ak memeli koca kavak

Emzirdiğin polenlerin hatırına

Sığırcıklar kaç ömür/

Sevgiler biçare

Yaralar kum

Sözler büklüm

Başını vur dağlara

Dağlara…

 

Saçlarını arşınla;

Dipsiz kuyulara sallandır

Yüreğini yalayan cemre geçti

Kır düşüren çocuklar

Solucan üfleyen martı

Çınarlara yürüyen ısırgan

Son şarkılar esrik

Kırık aynalar

 

Üzümler göç

Renk cümbüşü

Çocuk elleri

Böğürtlen kanı

Karadır ceviz

Uykusuz…

 

Yine hüzün!

Gelme dedim iki gözüm

Böyle sarı sıcak iyiydim

Eylül yaralarım azdı

Sayende…

 

Kanatlı rüzgarın tellerinde

 

 

( Eylül başlıklı yazı prens tarafından 4.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.