Mahkumluğuma eziyet eden gardiyan gibi,
geldiğin yollardan iz bırakmadan,
çekip gidiyorken...
Ufukların güneşi kan soluyor gözlerimden...
Ardınca bıraktığın yeşil gözlerde,
yeni bir mevsim daha küsüyor bahara...


Üşür zehmeri soğuklarda çırılçıplak yarınlar,
takvimler paramparça...
Can çekişir kanadından vurulmuş hayat,
gözyaşım sürgün...
Boğazından kurban edilir sesli çığlıklar,
sesi soluğu kesilir vurgunların,
türküler yarım...
Yağmurların doğum sancısına koşar gölgeler,
stabilize yollara,
kaldırımlar yorgun...
Ölümün dudağından hüzün çalar ayrılık,
notalar kırgın...
Geçidi kırılmış zaman düşer toprağa...


Umudun serzenişleri geçer gözlerimden,
bitkin ahu-zar nağmelerinde dilime...
Alır başını gider yalnızlık adımları...
Yanık sevda kokuları siner geceye...
Cadde sokak,
uykusuz duvarlar,
sabaha döner sırtını...
Bir gömlek dar gelir bu kent sensizliğe,
Kapatır kapılarını da B’aşk’a diyarlara uçurur sevdasını,
kuşların kanatlarında...
...

17.05.2013 Muharrem Küçük
kendinol
( Sen Giderken... başlıklı yazı kendinol tarafından 2.09.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.