KORKU SANCILARIM



 
Hangi yabancı kirpiğin gölgesi vurur yüzüne
ki bu kadar sarartır o gülpembe tenini
sesin yabancı gelir uzaklardan
sanki bir gölgenin hiç çıkmayan çığlığı
beklemenin gün dönümüde düştü geceye
söyle tatlı gelincik bu gidiş nereye..

 

Korkuyu kucaklamayalı niceydi
hangi karanlıklardan çıktı üstüme
ben değilmiydim her köşeyi karış karış temizleyen
unutulan neydi eski bir gazete altında
bu kadar büyüdü de
engelledi kor ateş dudaklarımda gülüşü
mühürledi soğuk duvarlarıyla gözlerimdeki sevinci
kaybettirdi beklentilerimi
meğer ne kadar da sinsi  bakarmış gözüme.

 
 
Hangi kırık mevsimlerin soğuğunda kaldı bu şehir
ki hiç uyanmayan kalabalık bir mezar gibiydi zaten
bir tarafında toplanan kimsesiz sahipsiz köpekler
bir yanında erkenden ötmenin bedelini ödeyen bülbül
Güller mi? Onlar hiç açmayacak bir mevsime hasret
durduğu yerde kurumaya meyilli
Ben mi? Her zamanki gibi hep sana hasret.


 
Kaybolan gülüşlerim dudağımın kıyısından sarkıyor
bu ne göstermelik acıdır ki gören ibret almıyor
sürüklediğim ayaklarım
geleceğin kapısından her seferinde geri dönerken
geçmişi sırtımda taşımaktan yoruldum
bir merhaba diyen gerçek gözleri
yalan bakışlarımla vurmayacağım söz
bu sefer kuru sıkı doldurdum tabancamı
yalnız ben öleceğim.
Yalnız ben.




Gözyaşı

( Korku Sancılarım başlıklı yazı Gözyaşı tarafından 30.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.