GÖNÜL KARASI




Gönlüm uçurum kenarında
hayatı yudum yudum içmeden
boğula boğula yaşamanın yıldönümünde
son sahte mutluluk kadehini de fırlatıyor hayatın suratına
al diyor şerefine içtiğim son acı kadehti bu
bu da öldürmedi beni
bak yine sendeletemedin işte beni.


Gözlerim buğulu sabahın camından süzülüp geçerken
güneşi yakalamak çabasıyla biraz yorgun
biraz yitik umutları
ama adımları bir maraton koşucusu gibi
kaslı bacaklarını taşıyor
arada düşse de kalkıyor son çizgiyi ilk geçme çabasıyla
bu sefer diyor
bu sefer ben atacağım sana kazığı..


Elimde maşa
tek tek yüreğimdeki közleri topluyorum
arada kaçırdığım bir kaç közün dumanı
gözlerimi yakıyor
sümüklü bir çocuk gibi kolumun tersiyle siliyorum
gereksiz dökülen soğuk yağmur damlalarını gözümden
hiç gerek yok hiç
bu kadar çabadan sonra
ah be gönül çıkmak yok artık sözümden..


Bütün anıları toplayıp
kirli bir çarşafa dolduruyorum
kirlendikleri yeri bilsinler istiyorum
karanlığı, yırtarcasına üstümden çıkarıp
beyaz kuşağımı belime doluyorum
hazırım gerçeğe yolculuğuma
arada boşluğa diktiğim yalnızlık dolu nazarlar
sanmayın ki eski yaradan
sadece gönül karasından .


Gözyaşı
( Gönül Karası başlıklı yazı Gözyaşı tarafından 20.08.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.